Kuran ve Hadis
Sosyal medyada, İslam dini ile ilgili yapılan çalışmalardaki gelişmeye baktığımızda, Kuran yeterlidir, diyenlerin ve Kuran yeterli değildir, Hadis de gereklidir, diyenlerin arasında bir çatışma görülmektedir.
Türkiye’deki Sünni toplumu, Hadisler üzerinden İslam dinine ve özellikle peygamber efendimiz Hz. Muhammed’e yönelik yapılan saldırıları, Kuran tek başına yeterlidir, Hadislere ihtiyacımız yoktur, açılımı ile cevap vermeyi ve işin içinden çıkmayı hedefleyen çalışmalar yapmaktadırlar. Bu çalışmalar gittikçe çoğalmaktadır.
Bu konuyla ilgili görüşüm şudur; Kuran’ın Allah’ın sözü olmadığını söyleyenler ve Kuran tek başına bize yeterlidir diyenlerin arasında pek fazla bir fark yoktur. Kuran’ı inkâr edenler en azından samimi davranmaktadırlar. Hadis bize lazım değildir, bize yalnız Kuran yeterlidir diyenler ise, iki yüzlülük veya münafıklık yapmaktadırlar. Elbette Hadis olarak aktarılmış haberlerin arasında yalan ve uydurmalar da vardır ve az değildir. Hadislerden hangisinin doğru ve hangisinin yanlış olduğunu bilmek için, Kuran’a ve akıl-mantığa müracaat etmek gerekmektedir. Bütün bilgileri akıl-mantık süzgecinden geçirmemiz vazgeçilmezdir.
Hadisi inkâr etmekle bu işin içinden çıkmak isteyenlerin bir kısmı, ne yaptıklarını kendileri bilmiyorlar. Bir kısmı ise ne yazık ki bilinçli bir şekilde bu inkârı yapmaktadır. Hadislerin hepsini bilinçli bir şekilde inkâr edenlerin, İslam dinine en büyük zararı vereceklerinden haberdar olup olmadıklarını bilmiyorum. Bütün Hadislerin inkârı ile ne kadar zarar yaptıklarını fark etmiyorlarsa veya bunu bilmiyorlarsa, durum daha kötüdür. Çünkü bu inkâr işini yapanların arasında, bu işin ehli olmaları gereken doçentler ve profesörler de vardır.
Kuran bize yeterlidir, sloganı nereden geldi?
İslam tarihi ve Hadis kaynaklarını araştırdığımızda, “Kuran bize yeterlidir” deyimini ilk olarak Hattab’ın oğlu Ömer ve daha sonra Hariciler’in söylediklerini görmekteyiz.
Peygamber efendimiz, vefatından birkaç gün önce, ashabının içindeki münafıkların durumunu görmüştü. Bu münafıklar, Zeyd’in oğlu Usame’nin ordusuna katılmayı reddeden kişilerdi. Peygamber efendimiz yakın bir zamanda vefat edeceğini bildiğinde, imam-ı Ali efendimizin halifeliğini sabote edebilecek kişileri, Zeyd’in oğlu Usame’nin ordusu ile Şam’a doğru göndermişti. Usame’nin ordusuna, Kuhafe’nin oğlu Ebu Bekir’in ve Hattab’ın oğlu Ömer’in de katılmalarını peygamber efendimiz kendisi istemişti. (1*)
Peygamber efendimiz, Usame’nin ordusuna katılmayanların varlığını bildiğinde, hasta olarak yattığı odanın içinde etrafında bulunanlara şöyle dedi:
“Yazacak bir şey getirin ki, benden sonra ihtilafa düşmemeniz için size bir vasiyet yazdırayım.”
Hattab’ın oğlu Ömer, peygamber efendimizin bu isteğine karşı çıkmış ve şöyle demişti:
“Allah’ın elçisi artık ne dediğini bilmiyor, sayıklıyor (akıl dengesini kaybetti)! Kuran aramızdadır o bize yeter!” (2*)
Peygamber efendimizin huzurundaki Ehl-i Beyt fertleri, peygamber efendimizin isteğinin yerine getirilmesini sağlamaya çalıştı. Orada hazır olan Ömer bin Hattab ve onun gibi düşünen muhalifler gurubu ise, bunu önlemek için seslerini peygamber efendimizin huzurunda yükselterek edepsizlik, saygısızlık yaptılar. Peygamber efendimiz Hz. Muhammed, Ömer’in dediklerini ve ortaya çıkan ihtilafı duyduğunda orada hazır olanlara hitaben buyurdu ki:
“Size yazdırmak istediklerim, bu adamın (Ömer’in) dediklerinden sonra size bir şey getirmez! Beni Ehli beytim ile yalnız bırakın! Ehli Beytime karşı iyi davranmanızı tavsiye ediyorum!” (3*)
İlk olarak “Kuran bize yeterlidir” diyen Ömer bin Hattab’tır. Ömer, Kuran’ın konuşamayacağını ama Kuran’ın tercümanları olan Ehl-i Beytin ise, konuşabileceklerini biliyordu. Peygamber efendimizin vefatından sonra ortaya çıkacak yönetim boşluğunu Kuran’a havale ederek, suskun Kuran’ı yeğledi. Peygamber efendimizin vefatından sonra da Kuran’ı saf dışı bıraktılar. Gasp ettikleri yönetimin kendilerine ait olduğunu kanıtlayabilmek için Hadisler uydurdular. Yönetimin ancak ve ancak Kureyşlilere ait olduğunu öne sürdüler. Sanki Ehl-i Beyt Kureyşten değilmiş gibi davrandılar. Ömer bin Hattab kurguladığı bu düzenbazlık ile Ebu Bekir bin Ebi Kuhaf’nin devlet yönetiminin başına geçmesini sağlamıştı.
Kuran’ı savunan Haricilere gelince;
İmam-ı Ali efendimiz halifelik makamına geçtikten sonra, onun emirlerine itaat etmeyen Ebu Sufyan’ın oğlu Muaviye’ye karşı “Sıffin” adındaki bölgede savaşmıştı. İmam-ı Ali efendimiz, on binlerce Müslümanın katıldığı bu savaşta, iki ordu birbiriyle savaşmadan önce karşı tarafı Kuran’a uymaya davet etmişti. Bu daveti yapmaya giden elçilerinin hepsi, Muaviye’nin askerleri tarafından öldürülmüştü. Daha sonra savaş başlamış ve sonunda imam-ı Ali ve tarafının zaferi ile sonuçlanmak üzere iken, Muaviye bin Ebi Sufyan ve Amr bin As’ın emri ile mızrakların uçlarına bir Kuran bağlanıp havaya kaldırılmıştı. İmam-ı Ali efendimizin askerleri arasında Kuran hafızı ve tutkunları olduklarını gösterenler, Kuran’ı gördüklerinde savaşın sonlandırılmasını imam-ı Ali’den istemişlerdi. Bunlar daha sonra “Hariciler”, dinden çıkanlar olarak tarihe geçtiler. Hz. Ali durumun nereye vardığını gördüğünde, savaşa devam etmekte kendisine itaat etmeyen askerlerine hitaben şöyle buyurmuştu:
“Ey insanlar! Allah’ın kitabına icabet etmekle benden daha haklı davranan yoktur! Muaviye, Amr bin As ve adamları Kuran’ın ve dinin ehli değillerdir! Ben onları sizlerden daha iyi tanırım! Kendilerini yaşça küçük olduklarında ve şimdi yetişkin olduklarında da onları sizden daha yakından ben tanıyorum! Bunlar yaşça küçüklerin ve büyüklerin içinde en kötü olanlarıdır! Ey insanlar, kendinize gelin! Bunlar size hak kelimesi ile Kuran’ı öne sürerek, size batılı (hak olmayanı) kabul ettirmek istiyorlar! Bunlar, anladıkları ve kabul ettikleri için Kuran’ı mızrakların ucuna bağlayıp kaldırmadılar! Bunların yaptıkları hile, oyun ve düşmanlıktan başka bir şey değildir! Ey insanlar, kendinizi var gücünüz ile bana bir saat kadar teslim ediniz! Savaş öyle bir yere vardı ki zalimlerin arkası kesilmek üzeredir!” (4*)
Kuran’ı, düzenbazlıklarını gerçekleştirebilmek amacıyla kalkan gibi ve menfaatlerini sağlamak uğruna kullananlar her zaman olmuştur ve olmaya da devam edeceklerdir. Kitapsız bir din, kitapsız bir okul gibidir. Okulun kitabı olduğu gibi öğretmenleri de vardır. Öğretmenlerin bilgi birikimi, edep ve ahlak düzeyi ne kadar yüksek olursa, kitabın içerdiği bilgi de o kadar yüksek düzeyde verilebilir. İslam dini bir okul gibidir, bu okulun kitabı Kuran ve öğretmenleri peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.a.s) ve onun ümmetine vasiyet ettiği Ehl-i Beytinin on iki imamlarıdır. Ehl-i Beytin on iki imamları, İslam dininin kitabını her dönemde, zaman ve gelişme bağlamında halka öğretmişlerdir. Üzücü olan şudur ki, Müslümanların çoğunluğunu oluşturan Sünniler, Ehl-i Beyt imamlarını kılavuz/öğretmen olarak kabul etmediler.
Sosyal medyada Kuran’a sarılanlar, Ehl-i Beyt imamları söz konusu olduğunda, Ehl-i Beyt imamlarını inkâr ederek, cahilce davranmaktan başka bir şey yapmıyorlar. Güya kendileri Kuran ayetleri ile her şeyi doğru anlama yeteneğine sahiplermiş. Bu konuda hiç kimseye ihtiyaçları yokmuş. Elbette Kuran’da herkesin anlaması gereken konular çok basit bir şekilde açıklanmıştır. Örneğin, adil davranın, iyilik yapın, yalan söylemeyin, fitnecilik yapmayın, cana kıymayın, hakkınız olmayana el uzatmayın, zulmetmeyin, zorlamayın, dayatmayın… gibi, herkesin anlayacağı şekilde ifade edilen ayetler vardır. Bunların yanında ancak aklını/zekasını temiz bir şekilde kullananların anlayabileceği ayetler de vardır. Örneğin, Ehl-i Beytin velayetine tutunmamızı, onlardan öğrenmemizi, onlara karşı saygılı olmamızı, onları sevmemizi, onları vesile edinmemizi… ifade eden ayetler vardır. Bir de ancak Ehl-i Beytin bize anlatabileceği ayetler vardır. Örneğin, dosdoğru yol, ibadet, vilayet, Allah’ın öz varlığı/marifet/hakikat… gibi değerler.
Kuran’da en basit düşünceye sahip olan insanlara hitap edildiği gibi, yüksek zekaya sahip olan insanlara da hitap vardır. Bu nedenle birçok ayette insana hitap ederek, aklımızı kullanmamız istenmiştir.
Türkiye’de kaç Kuran meali olduğunu araştırmadım ama en azından altmıştan daha fazla olduğunu düşünüyorum. Sosyal medyada Kuran’a sarılanlar, bu mealleri hazırlayan kişilerin, Kuran’daki Arapçayı Türkçeye aynı şekilde tercüme etmediklerini/edemediklerini görmüyorlar mı? Madem ki herkes Kuran’ı okuyarak ve hiç kimseye danışmadan yol alabiliyorsa, bu mealleri yapanlar bunu neden başaramıyorlar? Bu mealleri yapanlar bu işin ehli değil midir? Bu işin ehli değillerse, Kuran’a sarılıp, Kuran bana yeter diyenlerin bu işin ehli olduğunun kanıtı nedir? Başka toplumlardaki Kuran tercümelerinin, meallerinin durumu farklı değildir.
Sünniler, kendi dört mezhep önderleri; Malik b. Enes’in, Muhammed b. İdris eş-Şafii’nin, Ahmed b. Hanbel’in ve Ebu Hanife Nu’mân b. Sabit’in, Kuran’a bağlı olduklarını kabul etmişlerdir. Buna rağmen dört Sünni mezhep önderi, Kuran’ın anlamı konusunda aynı görüşe sahip değillerdi. Zaten Kuran’dan aynı şeyi anlamış olsaydılar, aralarında bir ihtilafın olması mümkün değildi. Kuşkusuz ki, dört Sünni mezhep önderleri kendi düşünce ve kavrama yeteneklerine göre ayetlere anlam vermişlerdir.
Önceki toplumlara da kitap inmiştir. Ama onlar da kendilerine vasiyet edilen kılavuzları/öğretmenleri kabul etmediklerinden dolayı, kitapları olmasına rağmen ihtilafa düştüler. Onlara inen kitapları, kılavuzlarını saf dışı bırakarak, aynı şekilde anlamış olsaydılar, aralarında ihtilafın olması mümkün değildi. İnsanların, onlara vasiyet edilen kılavuzlarla kitaba uymamalarının iki temel sebebi vardı ve hala aynı şekilde devam etmektedir; kıskançlık ve doğru yoldan sapkınlıktır. Bu gibileri, her zaman kendi menfaatleri doğrultusunda ve bencil hareket eden kişilerdir. Kuran bu konuda şöyle açıklama getirmiş:
“İnsanlar tek bir ümmet idi. Sonra Allah, müjde veren ve uyaran peygamberler gönderdi; onlarla beraber, anlaşmazlığa düştükleri konularda insanlar arasında hüküm vermeleri için, kitabı da hak ile indirdi. Oysa kitapta anlaşmazlığa düşenler, kendilerine kitap verdiklerimizden başkası değildi. Onlar da kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, sırf aralarındaki kıskançlık ve azgınlık yüzünden ihtilâf ettiler. Allah ise, onların anlaşmazlığa düştüğü hakikate ulaşmaları için iman edenlere izin verdi. Zira Allah, dilediğini doğru yola ulaştırır.” (Bakara suresi: 213, Âl-i İmrân suresi: 19, Şûrâ suresi: 14, Câsiye suresi: 17)
Yine şöyle buyurulmuş:
“Ama kendilerine kitap verilenler, onlara apaçık belge/delil geldikten sonra ayrılığa düştüler.” (Beyyine suresi: 4)
“…Eğer Allah dileseydi (hür irade vermeseydi), Peygamberlerin arkasından gelen (millet)ler, kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, birbirlerini öldürmezlerdi. Fakat ayrılığa düştüler. Onlardan inananlar da vardı, inkâr edenler de. Yine Allah dileseydi (hür, özgür bırakmasaydı), birbirlerini öldürmezlerdi. Lakin Allah hak konusunun ortaya çıkmasını sağlamak için dilediğini yapar.” (Bakara suresi: 253)
En öneli mesajı ise bu ayet vermektedir:
“Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte bunlar için büyük bir azap vardır.” (Âl-i ‘İmrân suresi: 105)
Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.a.s.), ümmetinin önceki ümmetlerin durumuna düşmemesi için, on binlerce Müslümanın bulunduğu bir ortamda şöyle buyurdu:
“Ey insanlar! Değeri biçilmez iki emaneti/halifeyi/kılavuzu aranızda bırakıyorum; Allah’ın kitabı ve soyumu, Ehl-i Beytimi. İkisine tutunursanız asla doğru yoldan sapmazsınız. İkisi de bana ulaşıncaya kadar asla birbirinden ayrılmayacaklar. İkisine yönelik nasıl davranacağınızı göreyim. Ehl-i Beytime yönelik tutumunuzdan dolayı Allah’ın azabını hatırlatıyorum!” (Bu son kısmını üç kere tekrarladı) (5*)
Ne mutlu o insana ki, Kuran’ı ve öğretmenleri Ehl-i Beytin on iki imamlarını beraber kabul eder. Kitap ve öğretmenleri arasını ayıranlara da çok yazık olmuştur. Yazık olduğunu anlayabilmek için, orta doğu tarihini ve şimdiki durumunu incelemek yeterli olur.
(1*)
(191*)
Sünni kaynaklar:
- Hafız Hafız Ebû Bekr Abdurrezzâk b. Hemmâm b. Nâfi‘ es-San‘ânî el-Himyerî, (ö. 211/826-27), “El-Musannaf” kitabında, c: 5, s: 482, Hadis nu: 9777, orduya Ömer ibn Hattab’ın verildiğini aktarmış.
- Ebû Muhammed Cemâluddîn Abdulmelik b. Hişâm b. Eyyûb el-Himyerî el-Meâfirî el-Basrî el-Mısrî, (ö. 218/833), “El-Sire” kitabında, c: 4, s: 1064, en önde gelen Muhacir ve Ensar’ı Usame’nin emri altına verdiğini aktarmış.
- Ebû Abdillâh Muhammed b. Sa‘d b. Menî‘ el-Kâtib el-Hâşimî el-Basrî el-Bağdâdî, (ö. 230/845), “Tabakat’ul-Kubra” kitabında, c: 2, s: 249, Ebu Bekir ibn Ebi Kuhafe ve Ömer ibn Hattab’ın isimlerini aktarmış. Aynı sahifede, Usame’nin komutanlığı altına Muhacir ve Ansar’ı verdiğini aktarmış.
- Ebû Amr Halîfe b. Hayyât b. Halîfe eş-Şeybânî el-Basrî, (ö. 240/854-55), “Tarih” kitabında, s: 63, Ömer ibn Hattab’ın, Usame’nin emri altında orduda olduğunu aktarmış. Aynı sahifede Usamen’in emri altında en seçkin ashabın bulunduğunu aktarmış.
- Ebu’l-Huseyn Yahyâ b. el-Huseyn b. el-Kāsım el-Hasenî ez-Zeydî, (ö. 298/911), “Tesbiyt el-İmâme” kitabında, s: 19
- Ebu Bekr Ahmed bin Abdulaziz el-Cevheri, (ö. 323 hicri), “El-Sakifetu ve Fedek” kitabında, s: 76-77
- Hafız Ebu’l-Kāsım Alî b. el-Hasen b. Hibetillâh b. Abdillâh b. Huseyn ed-Dımaşkī eş-Şâfiî (ö. 571/1176), “Tarih medinet Dimaşk” kitabında, c: 2, s: 57, Ömer ibn Hattab’ın, Usame’nin emri altında orduda olduğunu aktarmış. C: 8, s: 60, Usame’nin ordusunda, onun emri altında Ebu Bekir ibn Ebi Kuhafe ve Ömer ibn Hattab’ın bulunduğunu aktarmış.
- Ebu’l-Hasen İzzuddîn Alî b. Muhammed b. Muhammed eş-Şeybânî el-Cezerî (ö. 630/1233), “Usud’ul-Ğâbe” kitabında, c: 1, s: 66, Ömer ibn Hattab’ın, Usame’nin emri altında orduda olduğunu aktarmış. “El-Kâmil fit-Târih” kitabında, c: 2, s: 317, Usame’nin ordusunda, onun emri altında Ebu Bekir ibn Ebi Kuhafe ve Ömer ibn Hattab’ın bulunduğunu aktarmış.
- Ebû Hâmid İzzuddîn Abdulhamîd b. Hibetillâh b. Muhammed el-Medâinî bin Ebil-Hadid el-Mu’tezili (ö. 656/1258), “Şerh Nehcul-Belağa” kitabında, c: 6, s: 52, c: 9, s: 196-197, c: 12, s: 83…
- Ebû Abdillâh Şemsuddîn Muhammed b. Ahmed b. Osmân ez-Zehebî et-Turkmânî el-Fârikī ed-Dımaşkī (ö. 748/1348), “Târih el-İslâm” kitabında, c:3, s: 20, Ömer ibn Hattab’ın, Usame’nin emri altında orduda olduğunu aktarmış. C: 4, s: 176, Ebu Bekir ibn Ebi Kuhafe’nin, Usame’nin emri altında orduda olduğunu aktarmış.
- Ebu’s-Safâ (Ebû Saîd) Salâhuddîn Halîl b. İzziddîn Aybeg b. Abdillâh es-Safedî (ö. 764/1363), “El-Vâfi bil-Vafiyât” kitabında, c: 8, s: 242, Usame’nin ordusunda, onun emri altında Ebu Bekir ibn Ebi Kuhafe ve Ömer ibn Hattab’ın bulunduğunu aktarmış.
- Ebu’l-Fidâ’ İmâduddîn İsmâîl b. Şihâbiddîn Ömer b. Kesîr b. Dav’ b. Kesîr el-Kaysî el-Kureşî el-Busrâvî ed-Dımaşkī eş-Şâfiî (ö. 774/1373), “El-Bidâyetu vel-Nihâye” kitabında, c: 5, s: 242, Ömer ibn Hattab’ın, Usame’nin emri altında orduda olduğunu aktarmış. C: 6, s: 335, Usame’nin ordusunda, onun emri altında Ebu Bekir ibn Ebi Kuhafe ve Ömer ibn Hattab’ın bulunduğunu aktarmış.
- Ebû Muhammed (Ebu’l-Abbâs) Takıyyuddîn Ahmed b. Alî b. Abdilkādir b. Muhammed el-Makrîzî (ö. 845/1442), “İmta’ el-Esma” kitabında, c: 14, s: 517, Usame’nin ordusunda, onun emri altında Ebu Bekir ibn Ebi Kuhafe ve Ömer ibn Hattab’ın bulunduğunu aktarmış.
- Ebû Abdillâh Şemsuddîn Muhammed b. Yûsuf b. Alî b. Yûsuf es-Sâlihî eş-Şâmî eş-Şâfiî (ö. 942/1536), “Subul el-Huda vel-Reşâd” kitabında, c: 6, s: 251, Usame’nin ordusunda, onun emri altında Ebu Bekir ibn Ebi Kuhafe ve Ömer ibn Hattab’ın bulunduğunu aktarmış.
- Ebu’l-Fazl Şihâbuddîn Ahmed b. Alî b. Muhammed el-Askalânî (ö. 852/1449), “Fethul-Bâri” kitabında, c: 8, s: 115
- Ebû Muhammed (Ebu’s-Senâ) Bedruddîn Mahmûd b. Ahmed b. Mûsâ b. Ahmed el-Aynî (ö. 855/1451), “’Umdet’ul-Kâri” kitabında, c: 18, s: 76, 77
- Alî b. Husâmiddîn b. Abdilmelik b. Kādîhân el-Muttakī el-Hindî (ö. 975/1567), “Kenz’ul-‘Ummâl” kitabında, c: 10, s: 576, Hadis nu: 30266, Ömer ibn Hattab’ın orduya verildiğini aktarmış.
(2*)
Sünni kaynaklar:
- Hafız Ebû Bekr Abdurrezzâk b. Hemmâm b. Nâfi‘ es-San‘ânî el-Himyerî, (ö. 211/826-27), “El-Musannaf” kitabında, c: 5, s: 438-439; c: 6, s: 57; c: 10, s: 361
- Ebû Bekr Abdullāh b. ez-Zübeyr b. Îsâ el-Kureşî el-Humeydî (ö. 219/834), “Musned” kitabında, c: 1, s: 242
- Ebû Abdillâh Muhammed b. Sa‘d b. Menî‘ el-Kâtib el-Hâşimî el-Basrî el-Bağdâdî, (ö. 230/845), “Tabakat’ul-Kubra” kitabında, c: 2, s: 242-244
- Ebû Abdillâh Ahmed b. Muhammed b. Hanbel eş-Şeybânî el-Mervezî, (Hanbeli mezhebinin imamı) ö. 241/855, (Hanbeli mezhebinin imamı) “Musned” kitabında, c: 1, s: 222, 355
- Hafız Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmâîl b. İbrâhîm el-Cu‘fî el-Buhârî, (ö. 256/870), “Sahih-i Buhari” kitabında, c: 1, s: 37; c: 4, s: 31, 65-66; c: 5, s: 137-138; c: 7, s: 9; c: 8, s: 161
- Hafız Ebu’l-Huseyn Muslim b. el-Haccâc b. Muslim el-Kuşeyrî, (ö. 261/875), “Sahih-i Muslim” kitabında, c: 5, s: 75-76
- Hafız Ebû Abdirrahmân Ahmed b. Şuayb b. Alî en-Nesâî, (ö. 303/915), “Sunen el-Kubra” kitabında, c: 3, s: 433-435; c: 4, s: 360
- Hafız Ebu Cafer Hafız Ebû Ca‘fer Muhammed b. Cerîr b. Yezîd el-Âmulî et-Taberî el-Bağdâdî, (ö. 310/923), “Tarih” kitabında, c: 2, s: 436
- Ebu Bekr Ahmed ibn Abdülaziz el-Cevheri, vefatı 323 hicri, “El-Sakifetu ve Fedek” kitabında, s: 75-76
- Hafız Ebû Hâtim Muhammed b. Hibbân b. Ahmed el-Bustî (ö. 354/965), “Sahih” kitabında, c: 14, s: 562
- Hafız Ebu’l-Kāsım Musnidu’d-dunyâ Suleymân b. Ahmed b. Eyyûb et-Taberânî (ö. 360/971), “El-Mu’cem el-Kebir” kitabında, c: 11, s: 352; c: 12, s: 56
- Ebû Ömer/’Umar Cemâluddîn Yûsuf b. Abdillâh b. Muhammed b. Abdilberr en-Nemerî (ö. 463/1071), “Ed-Dureru” kitabında, s: 270
- Ebu’l-Kāsım Mahmûd b. Ömer b. Muhammed el-Hârizmî ez-Zemahşerî (ö. 538/1144), “El-Fâyik fi ğariyb el-Hadis” kitabında, c: 3, s: 391
- Ebu’l-Hasen İzzuddîn Alî b. Muhammed b. Muhammed eş-Şeybânî el-Cezerî (ö. 630/1233), “El-Kâmil fit-Târih” kitabında, c: 2, s: 320
- Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Şeref b. Murî en-Nevevî (ö. 676/1277), “Şerh Muslim” kitabında, c: 11, s: 89-90
- Ebu’l-Fidâ’ İmâduddîn İsmâîl b. Şihâbiddîn Ömer b. Kesîr b. Dav’ b. Kesîr el-Kaysî el-Kureşî el-Busrâvî ed-Dımaşkī eş-Şâfiî (ö. 774/1373), “El-Bidâyetu ven-Nihâye” kitabında, c: 5, s: 247-248
- Ebû Zeyd Veliyyuddîn Abdurrahmân b. Muhammed b. Muhammed b. Muhammed b. Hasen el-Hadramî el-Mağribî et-Tûnisî, İbn Haldun (ö. 808/1406), “Tarih” kitabında, c: 2, s: 62
- Ebû Muhammed (Ebu’l-Abbâs) Takıyyuddîn Ahmed b. Alî b. Abdilkādir b. Muhammed el-Makrîzî (ö. 845/1442), “İmta el-Esma” kitabında, c: 2, s: 132; c: 14, s: 446-449
- Ebu’l-Fazl Şihâbuddîn Ahmed b. Alî b. Muhammed el-Askalânî (ö. 852/1449), “Feth’ul-Bâri” kitabında, c: 1, s: 185-186 c: 8, s: 101-102
- Ebû Muhammed (Ebu’s-Senâ) Bedruddîn Mahmûd b. Ahmed b. Mûsâ b. Ahmed el-Aynî (ö. 855/1451), “’Umdet’ul-Kâri” kitabında, c: 2, s: 169-172, c: 14, s: 298; c: 15, s: 90; c: 18, s: 61-62
(3*)
Dipnot (1*) altında sayılan en saygın Sünni kaynakları da, Ehl-i Beyti anmadan, olayın akışını aynı şekilde aktarmışlardır.
Alevi kaynaklar:
- Ebû Abdillâh Muhammed b. Muhammed b. en-Nu‘mân el-Hârisî el-Ukberî (ö. 413/1022) “El-İrşâd” kitabında, c: 1, s: 184
- Kutubuddin Said b. Abdullah er-Ravândi (ö. 573 hicri) “Kasasul-Enbiyâ” kitabında s: 356
- Hasan b. Yusuf el-Mutahhar el-Hilli (ö. 726 hicri) “Tezkiretu’l-Fukahâ” kitabında c: 2, s: 469
- Muhammed Bâkır b. Muhammed Takī b. Maksûd Alî el-Meclisî (ö. 1110/1698-99 [?]) “Bihar’ul-Envâr” kitabında c: 22, s: 467
(4*)
Alevi kaynaklar:
- Suleym b. Kays el-Hilâli (ö. 90 hicri) “Kitâbu Suleym” kitabında, imamı Ali fendimizin ashabındandır, s: 336-337, kısa olarak.
- Ebû Mihnef Lût b. Yahyâ b. Saîd b. Mihnef el-Ezdî el-Gāmidî (ö. 157/773-74), “Tarih” kitabında, c: 1, s: 201-203
- Ebul-Fadl Nasr b. Muzâhim b. Seyyâr el-Minkarî (ö. 212 hicri) “Kitâbu Vak’atu Sıffin” kitabında, s: 476-492
- İbrahim b. Muhammed es-Sakafi (ö. 283 hicri) “El-Ğârât” kitabında, c: 1, s: 312-313, kısa olarak.
- Ahmed b. Ebi Yakub b. Vehb b. Vâdih el-Kâtib el-‘Abbasi (ö. 284 hicri) “Tarih el-Ya’kubi” kitabında, c: 2, s: 188-189
- Ebû Muhammed Ahmed b. A‘sem el-Kûfî el-Ahbârî (ö. 320/932’den sonra) bu tarihçinin Şii olduğu da aktarılmıştır, “Kitâb el-Futuh” kitabında, c: 3, s: 185-189
- Huseyn b. Hamdan el-Hasiybi (ö. 334 hicri) “Hidâyet’ul-Kubra” kitabında, s: 409-410
- Kadı Ebu Hanife Nu’man b. Muhammed et-Temimi el-Mağribi (ö. 363 hicri) “Şerh’ul-ahbâr fi fadaili el-Eimmetil-Athâr” kitabında, c: 1, s: 358-359
- Ebu Cafer Muhammed b. Ali b. Bâbeveyh el-Kummi er-Râzi es-Saduk (ö. 381 hicri) “El-Hisâl” kitabında, s: 378-381, aynı anlamı veren başka bir haberi aktarmış.
- Muhammed b. Cerir et-Tabari eş-Şii (ö. 4. Hicri yüzyılında) “El-Musterşid” kitabında, s: 426-427
- Şeyh Mufid Ebu Abdillah Muhammed b. Muhammed b. Nu’man el-Bağdâdi (ö. 413 hicri) “El-İrşâd” kitabında, c: 1, s: 268-271, 316, “El-İhtisâs” kitabında, s: 178-179
- Eş-Şerif el-Murtada Ali b. Huseyn el-Musavi (ö. 436 hicri) “Tenzih el-Enbiyâ” kitabında, s: 196-197
- Raşiyduddin Muhammed b. Ali b. Şahrâşub (ö. 588 hicri) “Menâkibu Âl Ebi Tâlib” kitabında, c: 2, s: 363-365
- Şeyh Behaiddin Ebi Hasan Ali b. Fahreddin el-İrbili, vefatı 693 hicri, “Keşf el-Ğumma ‘an ma’rifet ahval el-Eimme ve Ehlul-Beyt el-‘Usma” kitabında, c: 1, s: 255-256
- Hasan b. Yusuf el-Mutahhar el-Hilli (ö. 726 hicri) “Keşf’ul-Yakin fi Fadâili Emir el-Muminin” kitabında, s: 158-159
- Muhammed Bakır el-Meclisi (ö. 1110 hicri) “Bihâr’ul-Envâr” kitabında, c: 32, s: 533-539, c: 33, s: 312-313
(4*)
Sünni kaynaklar:
- Ebû Ca‘fer Muhammed b. Abdillâh el-İskâfî, (ö. 240/854), “El-Mi’yâr vel-Muvazane” kitabında, s: 162-169
- Ebû Muhammed Abdullāh b. Muslim b. Kuteybe ed-Dîneverî, (ö. 276/889), “El-imâmetu ve el-Siyase” (“Târih el-Hulefa”) kitabında, c: 1, s: 101-112
- Ebu’l-Hasen Ahmed b. Yahyâ b. Câbir b. Dâvûd el-Belâzurî, (ö. 279/892-93), “Ensâb’ul-Eşrâf” kitabında, c: 3, s: 98-99, 104-105, kısa bir şekilde aktarmış.
- Ebû Hanîfe Ahmed b. Dâvûd b. Venend ed-Dîneverî, (ö. 282/895), “Ahbâr et-Tuvâl” kitabında, s: 189-192
- Hafız Ebu Cafar Hafız Ebû Ca‘fer Muhammed b. Cerîr b. Yezîd el-Âmulî et-Taberî el-Bağdâdî, (ö. 310/923), “Târih” kitabında, c: 4, s: 34-36
- Hafız Ebu’l-Kāsım Alî b. el-Hasen b. Hibetillâh b. Abdillâh b. Huseyn ed-Dımaşkī eş-Şâfiî (ö. 571/1176), “Tarih medinet Dimaşk” kitabında, c: 56, s: 386-388, Tercüme nu: 7165
- Ebu’l-Hasen İzzuddîn Alî b. Muhammed b. Muhammed eş-Şeybânî el-Cezerî (ö. 630/1233), “El-Kâmil fit-Târih” kitabında, c: 3, s: 316-318
- Ebu’l-Muzaffer Şemsuddîn Yûsuf b. Kızoğlu et-Turkî el-Avnî el-Bağdâdî (ö. 654/1256), “Tezkiret’ul-Havvâs” kitabında, s: 92-93
- Ebû Hâmid İzzuddîn Abdulhamîd b. Hibetillâh b. Muhammed el-Medâinî bin Ebil-Hadid el-Mu’tezili (ö. 656/1258), “Şerh Nehcul-Belağa” kitabında, c: 2, s: 217-228
- Ebu’l-Fidâ’ İmâduddîn İsmâîl b. Şihâbiddîn Ömer b. Kesîr b. Dav’ b. Kesîr el-Kaysî el-Kureşî el-Busrâvî ed-Dımaşkī eş-Şâfiî (ö. 774/1373), “El-Bidâyetu ven-Nihâye” kitabında, c: 7, s: 302-304
- Ebû Zeyd Veliyyuddîn Abdurrahmân b. Muhammed b. Muhammed b. Muhammed b. Hasen el-Hadramî el-Mağribî et-Tûnisî, İbn Haldun (ö. 808/1406), “Tarih” kitabında, c: 2, kısım: 2, s: 174-175
- Ali ibn Muhammed b. Ahmed el-Maliki el-Mekki İbn Sabbâğ (ö. 855 hicri), “Fusul el-Muhimme” kitabında, c: 1, s: 475-482
- Suleyman b. İbrahim el-Kunduzi el-Hanefi en-Nakşibendi, (ö. 1294 hicri), “Yenabi’ul-Mevedde” kitabında, c: 2, s: 12-13
(5*)
- Ebü’l-Hasen Alî b. el-Ca‘d el-Cevherî (ö. 230/844-45) “Musned” kitabında, s: 397, Hadis numarası: 2711
- Ebû Abdillâh Muhammed b. Sa‘d b. Menî‘ el-Kâtib el-Hâşimî el-Basrî el-Bağdâdî, (ö. 230/845), “Tabakat’ul-Kubra” kitabında c: 2, s: 150
- Hafız Ebû Bekr Abdullāh b. Muhammed b. Ebî Şeybe İbrâhîm el-Absî el-Kûfî, (ö. 235/849), “El-Musannaf” kitabında, c: 1, s: 108, 351, Hadis numarası: 135, 514, c: 6, s: 309 Hadis numarası: 31679
- Ebû Abdillâh Ahmed b. Muhammed b. Hanbel eş-Şeybânî el-Mervezî, (Hanbeli mezhebinin imamı) (ö. 241/855), “Musned” kitabında c: 17, s: 170, 172, 173, 175, 211, 309, c: 18, s: 114, c: 32, s: 65, c: 35, s: 456; “Fadâil es-Sahâbe” kitabı c: 2, s: 585, 603, 779, 786, Hadis numarası: 990, 1032, 1382, 1383, 1403
- Ebû Ca’fer Muhammed b. Habîb b. Umeyye b. Amr el-Hâşimî el-Bağdadi, (ö. 245/860), “Kitâb el-Munemmak” kitabında, s: 25
- Ebû Muhammed ‘Abd b. Humeyd b. Nasr el-Kissî (el-Keşşî), (ö. 249/863-64), “Muntahabu Musned ‘Abd bin Humeyd” kitabında s: 107, 114, Hadis numarası: 240, 265
- Hafız Ebû Muhammed Abdullāh b. Abdirrahmân b. el-Fazl ed-Dârimî, (ö. 255/869), “Sunen” kitabında c: 4, s: 2090, Hadis numarası: 3359
- Hafız Ebu’l-Huseyn Muslim b. el-Haccâc b. Muslim el-Kuşeyrî, (ö. 261/875), “Sahih-i Muslim” kitabında c: 4, s: 1873, Hadis numarası: 36 (2408)
- Ebû Abdirrahmân Bakī b. Mahled b. Yezîd el-Kurtubî, (ö. 276/889), “Ma ruviya fil-Havdi vel-Kevser” kitabında s: 88, Hadis numarası 16
- Ebû Yûsuf Ya’kūb b. Sufyân b. Cuvvân (Cuvân) el-Fesevî, (ö.277/890), “El-Ma’rifetu vet-Tarih” kitabında c: 1, s: 536, 537, 538
- Hafız Ebû Îsâ Muhammed b. Îsâ b. Sevre (Yezîd) et-Tirmizî, (ö. 279/892), “Sunen” kitabında c: 6, s: 131, 133, Hadis numarası: 3786, 3788
- Ebu’l-Hasen Ahmed b. Yahyâ b. Câbir b. Dâvûd el-Belâzurî, (ö. 279/892-93), “Ensâb’ul-Eşrâf” kitabında c: 2, s: 111
- Hafız Ebû Bekr Ahmed b. Amr b. ed-Dahhâk b. Mahled eş-Şeybânî, (ö. 287/900), “Kitab es-Sunne” kitabında c: 2, s: 351, 642, 643, 644, Hadis numarası: 754, 1548, 1549, 1551, 1552, 1553, 1554, 1555
- Ebû Bekr Ahmed b. Amr b. Abdilhâlik el-Bezzâr el-Basrî, (ö. 292/905), “Musned” kitabında, c: 3, s: 89, c: 10, s: 231, 232, 240, Hadis numarası: 864, 4314, 4325, 4336
- Ebû Muhammed Kāsım b. Sâbit b. Hazm el-Endelüsî es-Sarakustî (ö. 302/914-15) “ed-Delâil fî ġarîbi’l-ĥadîŝ’i” kitabında, c: 1, s: 152, Hadis numarası: 73
- Hafız Ebû Abdirrahmân Ahmed b. Şuayb b. Alî en-Nesâî, (ö. 303/915) “Fadailu es-Sahabe” kitabında, s: 15, 22, Hadis numarası: 45, 72; “Sunen el-Kubra” kitabında, c: 7, s: 310, 320, 437, Hadis numarası: 8092, 8119, 8410; “Hasaisu Emir el-Muminin” kitabında, s: 96, Hadis numarası: 79
- Hafız Ebû Ya‘lâ Ahmed b. Alî b. el-Musennâ et-Temîmî el-Mevsılî, (ö. 307/919), “Musned” kitabında c: 2, s: 297, 303, 376, Hadis numarası: 1021, 1027, 1140
- Hafız Ebû Bekr Muhammed b. İshâk b. Huzeyme es-Sulemî en-Nîsâbûrî (ö. 311/924) hicri/miladi, “Sahih” kitabında c: 4, s: 62, Hadis numarası: 2357
- Ebû Abdillâh Muhammed b. Alî b. Hasen et-Tirmizî (ö. 320/932) “Nevâdirü’l-uśûl fî ma’rifeti aħbâri’r-Resûl” kitabı c: 1, s: 258-259
- Ebû Ca’fer Ahmed b. Muhammed b. Selâme el-Ezdî el-Hacrî el-Mısrî et-Tahâvî (ö. 321/933), “Şerh Muşkil el-Âsâr” kitabında, c: 5, s: 13, 18, Hadis nuhc: 9, s: 86, 88, 89, Hadis numarası: 1760, 1765, 3462, 3463, 3464
- Hafız Ebû Abdillâh Huseyn b. İsmâîl b. Muhammed el-Mehâmilî ed-Dabbî el-Bağdâdî (ö. 330/942), “Amâli el-Muhâmili” kitabında s: 126, Hadis numarası: 239
- Ebû Abdillâh Muhammed b. Mahled b. Hafs ed-Dûrî (ö. 331/943) “Eĥâdîŝühû mimmâ inteķāhü’l-Ĥabbâl ‘aleyh” kitabı (el yazması olarak) s: 34, Hadis numarası: 33
- Ebû Mansûr Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd el-Mâtürîdî es-Semerkandî (ö. 333/944) “Te’vîlâtü’l-Ķur’ân/ Te’vîlâtü Ehli’s-sünne” kitabı c: 6, s: 158, c: 8, s: 382
- Hafız Ebu’l-Abbâs Ahmed b. Muhammed b. Saîd el-Hemdânî el-Cârûdî İbn ‘Ukde (ö. 332/944) “Kitab’ul-Velaye” kitabında, s: 175, 193, 197, 209, 217, 227-228
- Hafız Ebu’l-Kāsım Musnidu’d-dunyâ Suleymân b. Ahmed b. Eyyûb et-Taberânî (ö. 360/971) “El-Mu’cem el-Kebir” kitabında, c: 3 s: 65, 66, 67, 180, c: 5, s: 154, 166, 169, 170, 182, 183, 186, Hadis numarası: 2678, 2679, 2680, 2683, 3052, 4922, 4923, 4969, 4970, 4980, 4981, 4982, 5025, 5028, 5040; “Mu’cem el-Avsat” kitabında, c: 3, s: 374, c: 4, s: 33, c: 5, s: 89, Hadis numarası: 3439, 3542, 4757 “Mu’cem es-Sağiyr” kitabında, c: 1, s: 226, 232, Hadis numarası: 363, 376
- Ebû Bekr Muhammed b. Hüseyn b. Abdillâh el-Âcurrî el-Bağdâdî (ö. 360/970) “eş-Şari’atu” kitabı c: 5, s: 2216, 2217, 2221, Hadis nu: 1702, 1703, 1706
- Ebû Ahmed Muhammed b. Alî b. Muhammed el-Kassâb el-Kerecî (ö. 360/970 [?]) “Nüketü’l-Ķur’ân ed-dâlletü ‘ale’l-beyân fî envâ’i’l-’ulûm ve’l-aĥkâm” kitabı c: 4, s: 106
- Ebû Muhammed Abdullah b. Muhammed b. Ca’fer b. Hayyân el-Ensârî el-İsfahânî Ebu’ş-Şeyh (ö. 369/979) “El-’Avâlî” kitabı s: 160, Hadis numarası: 19
- Muhammed b. Ahmed el-Ezherî (ö. 370/980) “Tehźîbü’l-luġa” kitabı c: 2, s: 157, c: 5, s: 52, c: 9, s: 78
- Ebû Bekr Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed et-Temîmî el-Ebherî (ö. 375/986) el-“Fevâ’idü’l-müntekātü’l-garâ’ibü’l-hisân” kitabı, s: 47, Hadis numarası: 33
- Ebû Bekr Tâcülislâm Muhammed b. Ebû İshâk İbrâhîm b. Ya’kūb el-Buhârî el-Kelâbâzî (ö. 380/990) “Me’âni’l-aħbâr (Baħrü’l-fevâ’id)” kitabı s: 303
- Hafız Ebul-Hasan Ali bin ‘Umar ed-Dârekutni, (ö. 385/995) “El-’İlalu” kitabında, c: 6, s: 236, Hadis numarası: 1098
- Ebû Süleymân Hamd (Ahmed) b. Muhammed b. İbrâhîm b. Hattâb el- Hattâbî el-Büstî (ö. 388/998) “Ğarîb’ul-Hadis” kitabı c: 2, s: 192
- Ebû Tâhir Muhallisî, Muhammed b. Abdurrahman b. Abbas b. Abdurrahman b. Zekeriyya el-Bağdâdi (ö. 393 hicri) “el-Muhallisiyyât ve eczâun uhrâ” kitabı c: 2, s: 89, Hadis numarası: 1091
- Ebû Abdillâh Muhammed b. İshâk b. Muhammed el-İsfahânî İbn Mende (ö. 395/1005) “Emâlî” kitabı s: 79, Hadis numarası: 75
- Ebû Bekr Muhammed b. Tayyib b. Muhammed el-Basrî el-Bâkıllânî (ö. 403 / 1013), “El-İntisâr lil-Kur’ân” kitabında c: 1, s: 334
- Hafız Ebû Abdillâh Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed el-Hâkim en-Nîsâbûrî (ö. 405/1014) “El-Mustedrek” kitabında, c: 3, s: 118, 160, Hadis numarası: 4576, 4711
- ‘Abdulmelik bin Muhammed bin İbrâhim en-Nisâbûrî (ö 407 hicri) “Şeref’ul-Mustafa” kitabı c: 5, s: 289-290, 325, 326, Hadis numarası: 2232, 2233, 2278, 2279
- Hafız Ebû Bekr Ahmed b. Mûsâ b. Merdûye b. Fûrek el-İsfahânî (ö. 410/1020) “Menakib Ali bin Ebi Talib” kitabında, s: 228
- Ebû Abdirrahmân Muhammed b. el-Hüseyn b. Muhammed es-Sülemî (ö. 412/1021) “Âdâbü’ś-śuĥbe ve ĥüsnü’l-’uşre” kitabı s: 117, Hadis numarası: 193
- Ebü’l-Kāsım (Ebü’l-Hüseyn) Hibetullāh b. el-Hasen b. Mansûr el-Lâlekâî et-Taberî er-Râzî (ö. 418/1027) “Şerĥu uśûli i’tiķādi Ehli’s-sünne ve’l-cemâ’a” kitabı c: 1, s: 87, 88, 90-91, Hadis numarası: 88, 90, 95
- Ebû İshâk Ahmed b. Muhammed b. İbrâhîm es-Sa‘lebî en-Nîsâbûrî (ö. 427/1035) “Tefsir” kitabında, c: 9, s: 186
- Ebû Nuaym Ahmed b. Abdillâh b. İshâk el-İsfahânî (ö. 430/1038) “Hilyet’ul-Evliyâ” kitabında c: 1, s: 355
- Ebu Muhammed Ali bin Hazm el-Endelusi, (ö. 456/1064) “el-İḥkâm fî uṣûli’l-aḥkâm” kitabında, c: 1, s: 74
- Ebû Bekr Ahmed b. Huseyn b. Alî el-Beyhakī (ö. 458/1066) “Sunen el-Kubra” kitabında, c: 2, s: 148; c: 7, s: 48, c: 10, s: 194, Hadis numarası: 13238, 20335; “El-İ’tikâd” kitabı s: 325
- Ebû Bekr Ahmed b. Alî b. Sâbit el-Hatib el-Bağdâdî (ö. 463/1071) “Tarihu Bağdad” kitabında, c: 8, s: 443; “El-Muttefiku vel-Mufteriku” kitabı c: 1, s: 221, Hadis numarası 78
- Ebû İshâk Cemâlüddîn İbrâhîm b. Alî b. Yûsuf eş-Şîrâzî (ö. 476/1083) “et-Tebśıra fî uśûli’l-fıķh” kitabı s: 369
- Ebul-Hasan Ali bin Muhammed el-Culabiyyu bin Mağazili el-Mâlikî, vefatı 483 hicri, “El-Menakib Ali bin Ebi Talib” kitabında, s: 18
- Ebu’l-Muzaffer Mansûr b. Muhammed b. Abdilcebbâr et-Temîmî el-Mervezî es-Sem’ânî (ö. 489/1096) “Ķavâŧı’u’l-edille fi’l-uśûl” kitabı c: 2, s: 22; “Tefsir” kitabı, c: 5, s: 329
- Ebû Bekr Şemsu’l-eimme Muhammed b. Ebî Sehl Ahmed es-Serahsî (ö. 483/1090 [?]) “El-Mebsut” kitabında, c: 16, s: 69; “El-Usul” kitabında, c: 1, s: 314
- Yahya el-Murşid-Billâh bin Huseyn bin İsmâil bin Zeyd el-Hasanî eş-Şeceri el-Curcânî vefatı 499 hicri, “El-Amâlî” kitabı, c: 1, s: 190, 199, 203 Hadis numarası: 710, 736, 755
- Ebû Hâmid Muhammed b. Muhammed b. Muhammed b. Ahmed el-Gazzâlî et-Tûsî (ö.505/1111) “Fadâih el-Bâtinîye” kitabı s: 30, 42
- Ebü’l-Fazl İbnü’l-Kayserânî Muhammed b. Tâhir b. Alî el-Makdisî eş-Şeybânî (ö. 507/1113) “Zahîret’ul-Huffâz” kitabı c: 2, s: 1009, Hadis numarası: 2115
- Ebu Şuca’ Şehredâr bin Şiruyeh bin Şehredâr el-Hamadani el-Deylemi, (ö. 509/1115), “Firdevs’ul-Ahbâr” aynı kitabın yazarın oğlu tarafından bir daha hazırlanmış olan “Firdevsü’l-ahbâr bi-mesûri’l-hitâb” kitabında c: 1, s: 66-67, Hadis numarası: 194
- Ebû Muhammed Muhyissunne el-Huseyn b. Mes‘ûd b. Muhammed el-Ferrâ’ el-Begavî (ö. 516/1122) “Tefsir” kitabında, c: 1, s: 479, c: 4, s: 144, c: 7, s: 447; “Şerhu’s-Sunne” kitabı, c: 14, s: 117, 118-119, Hadis numarası: 3913, 3914; “El-Envâr fi şemâili en-Nebi’il-muhtâr” kitabı c: 1, s: 778, Hadis numarası: 1246
- Ebü’l-Kāsım Kıvâmü’s-sünne İsmâîl b. Muhammed b. el-Fazl et-Teymî et-Talhî el-İsfahânî (ö. 535/1141) “el-Ĥicce fî beyâni’l-maĥacce ve şerĥi ‘aķīdeti Ehli’s-sünne” kitabı c: 2, s: 527, Hadis numarası: 511
- Ebu’l-Kāsım Mahmûd b. Ömer b. Muhammed el-Hârizmî ez-Zemahşerî (ö. 538/1144) “El-Faiku fi ğarib el-Hadis” kitabında, c: 1, s: 170
- Kadı ‘İyâd Ebu’l-Fazl İyâz b. Mûsâ b. İyâz el-Yahsubî (ö. 544/1149) “Eş-Şifâ” kitabında, c: 2, s: 47
- Ebû Muhammed Abdulhak b. Gālib b. Abdirrahmân b. Gālib el-Muhâribî el-Gırnâtî el-Endelusî (ö. 541/1147), “El-Muharrar el-Veciyz” kitabında, c: 1, s: 36; c: 5, s: 230
- El-Muvaffak bin Ahmed Ebul-Mueyyed el-Havarezmi, vefatı 568 hicri, “Menâkib” kitabında, s: 154-155, 200
- Hafız Ebu’l-Kāsım Alî b. el-Hasen b. Hibetillâh b. Abdillâh b. Huseyn ed-Dımaşkī eş-Şâfiî (ö. 571/1176) “Tarihu medinet Dimaşk” kitabında, c: 19, s: 258; c: 41, s: 19; c: 42, s: 219-220; c: 54, s: 92; c: 69, s: 240-241, Hadis numarası: 4433, 8193, 11376, 9372
- Ebu’l-Kāsım Halef b. Abdilmelik b. Mes‘ûd b. Mûsâ b. Beşkuvâl el-Hazrecî el-Ensârî el-Endelusî (ö. 578/1183) “Cuzu Bekiy bin Muhlid” kitabında, s: 137, Hadis numarası: 66
- Ebû Muhammed Abdülhak b. Abdirrahmân b. Abdillâh el-İşbîlî (ö. 582/1186) “El-Ahkâm eş-Şer’iyeti el-Kubrâ” kitabı c: 4, s: , 377, 380-381, 460
- Ebu’l-Ferec Cemâluddîn Abdurrahmân b. Alî b. Muhammed İbn’ul-Cevzi el-Bağdâdî (ö. 597/1201) “Ğarîb el-Hadîs” kitabı c: 1, s: 126; “Câmiu’l-Mesânid” c: 2, s: 473
- Ebû Muhammed Takīyyüddîn Abdülganî b. Abdilvâhid b. Alî el-Makdisî el-Cemmâîlî (ö. 600/1203) “el-İktisâd fi’l-İ’tikâd” kitabı s: 210
- Ebu Abdillâh (Ebu’l-Fazl) Fahruddîn Muhammed b. Ömer b. Huseyn er-Râzî et-Taberistânî (ö.606/1210) “Tefsir” kitabında, c: 8, s: 173, 311; “El-Mahsûl” kitabı c: 4, s: 170
- Ebu’s-Seâdât Mecduddîn el-Mubârek b. Esîruddîn Muhammed b. Muhammed eş-Şeybânî el-Cezerî (ö. 606/1210) “Câmi’ul-Usûl” kitabı c: 1, s: 277, 278, Hadis numarası: 65, 66; “En-nihâyetu fi ğarîb el-hadîs” kitabı c: 1, s: 216, c: 3, s: 177
- Ebü’l-Bekā Muhibbüddîn Abdullāh b. el-Hüseyn b. Abdillâh el-Ukberî el-Ezecî el-Bağdâdî (ö. 616/1219) “İ’râbü mâ yüşkilü min elfâži’l-ĥadîŝi’n-nebevî” kitabı s: 96
- Ebû Muhammed Muvaffakuddîn Abdullāh b. Ahmed b. Muhammed b. Kudâme el-Cemmâîlî el-Makdisî (ö. 620/1223), “El-Muğni” kitabı c: 6, s: 231 kısa olarak
- Ebü’l-Kāsım Abdülkerîm b. Muhammed b. Abdilkerîm er-Râfiî el-Kazvînî (ö. 623/1226) “et-Tedvîn fî aħbâri Ķazvîn” kitabı c: 2, s: 266
- Ebu’s-Seâdât Mecduddîn el-Mubârek b. Esîruddîn Muhammed b. Muhammed eş-Şeybânî el-Cezerî (ö. 606/1210) “En-Nihâyetu fi ğariyb el-Hadis” kitabında, c: 1, s: 216; “Usud’ul-Ğâbe” kitabında, c: 2, s: 12
- Ebu’l-Hasen (Ebu’l-Kāsım) Seyfuddîn Alî b. Muhammed b. Sâlim es-Sa’lebî (ö. 631/1233) “El-İhkâm fi usûl el-Ahkâm” kitabı” kitabı c: 1, s: 246
- Kemâluddîn Ebû Sâlim Muhammed b. Talha b. Muhammed el-Ceffâr en-Nasîbî (en-Nasîbînî) (ö. 652/1254), “Matâlib es-Suûl” kitabında, s: 25
- Ebû Hâmid İzzuddîn Abdulhamîd b. Hibetillâh b. Muhammed el-Medâinî bin Ebil-Hadid el-Mu’tezili (ö. 656/1258) “Şerh Nehcul-Belağa” kitabında, c: 6, s: 375-376, 380; c: 9, s: 133; c: 10, s: 270
- Ebû Abdillâh Muhammed b. Abdillâh b. Ebî Bekr b. Abdillâh b. Abdirrahmân b. Ahmed b. Ebî Bekr el-Kudâî İbn’ul-Ebbâr (ö. 658/1260) “el-Mu’cem fî aśĥâbi’l-Ķāđi’l-İmâm Ebî ‘Alî eś-Śadefî” kitabı s: 86
- Ebü’1-Kāsım (Ebû Muhammed) Şihâbüddîn Abdurrahmân b. İsmâîl b. İbrâhîm el Makdisî (ö. 665/1267) “İbrâzü’l-me’ânî min Hırzi’l-emânî fi’l-kırâ’âti’s-seb’” kitabında, s: 11
- Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Şeref b. Murî en-Nevevî (ö. 676/1277) “Şerh Muslim” kitabında, c: 15, s: 180; “Riyad’us-Salihin” kitabında, s: 211-212; “el-Mecmûʿ şerḥu’l-Müheẕẕeb” kitabı c: 8, s: 276-277
- Ebu’l-Abbâs (Ebû Ca‘fer) Muhibbuddîn Ahmed b. Abdillâh b. Muhammed et-Taberî el-Mekkî (ö. 694/1295) “Zahair’ul-’Ukba” kitabında, s: 16
- Ebü’r-Rebî’ Necmüddîn Süleymân b. Abdilkavî b. Abdilkerîm b. Saîd et-Tûfî el-Hanbelî (ö. 716/1316) “Şerĥu Muħtaśari’r-Ravża” kitabı c: 3, s: 114
- Ebu’l-Fazl Cemâluddîn Muhammed b. Mukerrem b. Alî b. Ahmed el-Ensârî er-Ruveyfiî (ö. 711/1311), “Lisân’ul-’Arab” kitabında c: 4, s: 538, c: 11, s: 88, 137
- Nizâmüddîn Hasen b. Muhammed b. Hüseyn el-A’rec en-Nîsâbûrî (ö. 730/1329 [?]) “ğarâ’ibü’l-Ķur’ân ve reġā’ibü’l-furķān” kitabı c: 1, s: 131, c: 2, s: 221, 225
- Ebü’l-Hasen Alâüddîn Alî b. Muhammed b. İbrâhîm el-Hâzin el-Bağdâdî (ö. 741/1341) “Tefsîrü’l-Hâzin” kitabı, c: 1, s: 4, c: 4, s: 228
- Ebû Hayyân Muhammed b. Yûsuf b. Alî b. Yûsuf b. Hayyân el-Endelusî (ö. 745/1344), “el-Bahrü’l-muhît fit-Tefsir” kitabında c: 1, s: 24, c: 10, s: 64
- Ebû Abdillâh Şemsuddîn Muhammed b. Ahmed b. Osmân ez-Zehebî et-Turkmânî el-Fârikī ed-Dımaşkī (ö. 748/1348) “Siyeru A’lâm en-Nubala” kitabında, c: 9, s: 365; “Risâlet turuki hadisi men kuntu Mevlâh fe-Ali Mevlâh” kitabı s: 41, Hadis numarası: 32
- Cemaluddin Muhammed bin Yusuf bin Hasan bin Muhammed el-Zarandi el-Hanefi, vefatı 750 hicri, “Nazmu durer es-Samtayn” kitabında, s: 231-232
- Ebüssenâ Şemsüddîn Mahmûd b. Abdirrahmân b. Ahmed el-İsfahânî (ö. 749/1349) “Şerĥu Muħtaśarı İbni’l-Ĥâcib” kitabı c: 1, s: 571
- Ebü’l-Abbâs Şihâbüddîn Ahmed b. Yûsuf b. İbrâhîm (Abdiddâim) Semîn el-Halebî (ö. 756/1355) “ed-Dürrü’l-maśûn fî ‘ulûmi’l-kitâbi’l-meknûn” kitabı c: 10, s: 170
- Ebu’l-Fidâ’ İmâduddîn İsmâîl b. Şihâbiddîn Ömer b. Kesîr b. Dav’ b. Kesîr el-Kaysî el-Kureşî el-Busrâvî ed-Dımaşkī eş-Şâfiî (ö. 774/1373) “Tefsir” kitabında, c: 7, s: 201, 202, 203; “El-Bidayetu vel-Nihaye” kitabında, c: 5, s: 228-229; c: 7, s: 386; “Siyret’ul-Nebeviyye” kitabında, c: 4, s: 416; “Câmi’u el-Mesânid” kitabı, c: 3, s: 58, 156, c: 9, s: 577-578, Hadis numarası: 3197, 3454, 12558
- Alî b. Şihâbiddîn b. Muhammed Hemedânî Emîr-i Kebîr (ö. 786/1385) “Meveddet’ul-Kurba” kitabında, s: 14
- Ebû Hafs Sirâcüddîn Ömer b. Alî b. Ahmed el-Ensârî el-Mısrî İbn’ül-Mülakkın (ö. 804/1401) “Teźkiretü’l-muĥtâc ilâ eĥâdîŝi’l-Minhâc” kitabı s: 63, Hadis numarası: 54
- Ebu’l-Hasen Nûruddîn Alî b. Ebî Bekr b. Suleymân el-Heysemî (ö. 807/1405) “Mecma’uz-Zevaid” kitabında, c: 9, s: 163-165 Hadis nu: 14957, 14958; c: 10, s: 363; “Keşf’ul-Estâr ‘an zevâid’il-Bezzâr” kitabı c: 3, s: 221-222, 223, Hadis numarası: 2612, 2617
- Ebü’t-Tâhir Mecdüddîn Muhammed b. Ya’kūb b. Muhammed el-Fîrûzâbâdî (ö.817/1415) “el-Ķāmûsü’l-muĥiŧ” kitabı s: 972
- Ebû Muhammed (Ebu’l-Abbâs) Takıyyuddîn Ahmed b. Alî b. Abdilkādir b. Muhammed el-Makrîzî (ö. 845/1442) “İmta el-Esma’” kitabında, c: 5, s: 376-378, c: 6, s: 13, 14
- Ebu’l-Fazl Celâluddîn Abdurrahmân b. Ebî Bekr b. Muhammed el-Hudayrî es-Suyûtî eş-Şâfiî (ö. 911/1505) “Cami’ul-Sağiyr” kitabında, c: 1, s: 244-245; “Durr’ul-Mensur” kitabında, c: 2, s: 285, c: 7, s: 349
- Ebü’l-Hasen Nûrüddîn Alî b. Abdillâh b. Ahmed b. Alî el-Hasenî es-Semhûdî, (ö. 911/1506) “Cevahir’ul-’İkdeyn” kitabında, c: 2, s: 166
- Ebü’l-Abbâs Şihâbüddîn Ahmed b. Muhammed b. Muhammed el-Heytemî es-Sa‘dî (ö. 974/1567) “Sav’ik’ul-Muhrika” kitabında, s: 150
- Alî b. Husâmiddîn b. Abdilmelik b. Kādîhân el-Muttakī el-Hindî (ö. 975/1567) “Kenz’ul-’Ummâl” kitabında, c: 1, s: 178, 186-189; c: 5, s: 290; c: 13, s: 104, 641; c: 14, s: 435
- Zeynuddîn Muhammed Abdurraûf b. Tâcil‘ârifîn b. Nûriddîn Alî el-Munâvî el-Haddâdî (ö. 1031/1622) “Faydul-Kadir” kitabında, c: 2, s: 220; c: 3, s: 19-20
- Ebu’l-Ferec Nûruddîn Alî b. Burhâniddîn İbrâhîm b. Ahmed el-Halebî (ö. 1044/1635) “Siret’ul-Halabiyye” kitabında, c: 3, s: 384
- İsmail Hakkı Bursevî (ö. 1137/1725) “Rûĥu’l-beyân fî tefsîri’l-Ķur’ân” kitabı c: 9, s: 301
- Ebu’l-Feyz Muhammed el-Murtazâ b. Muhammed b. Muhammed b. Abdirrezzâk ez-Zebîdî el-Bilgrâmî el-Huseynî (ö. 1205/1791), “Tâc el-’Arus min Cavâhir el-Kâmus” kitabında c: 28, s: 156
- Ebu’s-Senâ Şihâbuddîn Mahmûd b. Abdillâh b. Mahmûd el-Huseynî el-Âlûsî (ö. 1270/1854), “Tefsir” kitabında c: 2, s: 150, 235, c: 3, s: 360, c: 11, s: 197, 368, c: 14, s: 111
Daha fazla kaynak sunmak mümkündür.