ALEVİ PORTAL

Alevi

Enis EMİR

1965'te Antakya'da dünyaya geldi. İslam tarihi, Kuran ve Hadis ile ilgili çeşitli araştırmaları ve çalışmaları bulunmaktadır.

Alevi kelimesinin kökü nedir ve hangi anlamı taşımaktadır?

Alevi kelimesi Arapçadan gelmektedir. Bunun kanıtını Arapça dilbilgisi kaynakları ve sözlükleri vermektedir. Arapça dilbilgisi ve sözlük kaynakları, Alevi kelimesinin köküne ve anlamına dair şu bilgileri vermektedir:
Bir kişinin, “’Adey” ismine mensup olduğunu ifade etmek için, “’Adey” isminin sonunda bulunan Y harfinin dört kere okunması zor gelmektedir. Bu durumda “’Adey” ismine mensup olan bir insana “’Adeyyiyyu” denilmesi gerekir ki, bir harfin dört kere okunmasına sebep olmaktadır. Sonu “Y” harfi ile biten isimlere mensup olan kişilerin bu şekilde anılması ağır olduğu için bu isimlerde yer alan birinci “Y” harfi, “Vav” harfine dönüştürülerek o kişiye “’Adeviyyu/Adevi” denilmiştir.

Aynı şekilde bir kişi Ali ismine intisap edildiğinde o kişiye “Aliyyiyyu” denilmesi gerekirken, Ali isminin birinci “Y” harfi, Vav harfine dönüştürülerek, Ali ismine intisap edilen kişilere “Aleviyyu/Alevi” denilir.

Bu konuyu değerlendiren ve Arapça dilbilgisinde saygın kabul edilen bilginlerden bazıları şunlardır:
Ebu Abdirrahman el-Halil ibn Ahmed ibn ‘Amr el-Ferâhidi (el-Furhûdi) hicri 100 yılında Basra’da (Irak’ta) dünyaya gelmiş ve hicri 170-175 yılları arasında vefat etmiştir. Bu bilginin “Kitâb’ul-‘Ayn” adlı kitabında, c: 2, s: 217

Aslen Türk olan ve Arapça diline yönelik çok önemli bir eseri meydana getiren Ebû Nasr İsmâîl b. Hammâd el-Cevherî (ö. 400/1009’dan önce) “Es-Sihâh” adlı kitabı, c: 6, sahife 2436, 2530

Ebü’l-Hüseyn Ahmed b. Fâris b. Zekeriyyâ b. Muhammed er-Râzî el-Kazvînî el-Hemedânî (ö. 395/1004) Arapça dilbilgisi ve edebiyatı üzerine yazdığı “Muʿcemü meḳāyîsi’l-luġa” eserinde, c: 4, s: 120

Necmü’l-eimme Radıyyüddîn Muhammed b. el-Hasen el-Esterâbâdî el-Garavî es-Semnâkî (es-Semnâî) (ö. 688/1289’dan sonra) Arapça dilbilgisi kitabı “Şerḥu’ş-Şâfiye” c: 1, sahife 236, c: 2, sahife 22

Ebü’l-Fazl Cemâlüddîn Muhammed b. Mükerrem b. Alî b. Ahmed el-Ensârî er-Rüveyfiî (ö. 711/1311) “Lisân’ul-‘Arab” kitabında, c: 15, s: 95, 410

Ebü’l-Feyz Muhammed el-Murtazâ b. Muhammed b. Muhammed b. Abdirrezzâk el-Bilgrâmî el-Hüseynî ez-Zebîdî (ö. 1205/1791) “Tâcü’l-ʿarûs min cevâhiri’l-Ḳāmûs” kitabında c: 40, s: 254

Ebu Abdirrahman el-Halil ibn Ahmed ibn ‘Amr el-Ferâhidi (el-Furhûdi) “Kitâb’ul-‘Ayn” adlı eserinin ikinci cildinde, sahife 247’de aynen şöyle açıklıyor:
“Ve Ali ismi: bu isim fail olarak okunur, eğer bu isme bir kişi intisap edilirse, o kişiye Aleviyyu/Alevi denir.”
Arapça dilbilgisi kaynaklarında, Alevi isminin imam-ı Ali efendimizin isminden türediğine dair kesin bir şekilde bilgi sunulmuştur. Bu kaynaklarda sunulan bilgilere göre Alevi ismi, iki gurup insanlara verilmiştir. Birinci gurupa ait olan insanlar, Alevi ismini, imam-ı Ali’ye din/mezhep açısından bağlı olduklarından dolayı almışlardır. İkinci gurupa ait olan insanlar ise, Alevi simini, imam-ı Ali’nin soyundan geldiklerinden dolayı almışlardır. Alevi ismini, imam-ı Ali’yi dinde/mezhepte ona bağlı olanlara verildiğini aktaran bazı Sünni tarih ve hadis kaynakları:
Ebû Abdillâh Muhammed b. Sa‘d b. Menî‘ el-Kâtib el-Hâşimî el-Basrî el-Bağdâdî, (ö. 230/845), “Tabakat’ul-Kubra” kitabında c: 5, s: 65

Hafız Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Maîn b. Avn el-Murrî el-Bağdâdî, (ö. 233/848) “Er-Ricâl” kitabında s: 81
Ebû Osmân Amr b. Bahr b. Mahbûb el-Câhiz el-Kinânî (ö. 255/869) “El-‘Umaniyye/Osmaniyye” kitabında s: 140, bu eserinde şöyle yazmış: “İnsanlar ya Ömerci’dir ya Alevidir. Alevi olan imam-ı Ali’yi önder olarak görür ve Ömerciler de Ebu Bekir’i önder olarak görürler.

Hafız Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmâîl b. İbrâhîm el-Cu‘fî el-Buhârî, (ö. 256/870) “Sahihi Buhari” kitabında c: 4, s: 76

Hafız Ebu’l-Hasen Ahmed b. Abdillâh b. Sâlih el-İclî el-Kufi, (ö. 261/875), “Ma’rifetu es-Sikât” kitabında c:1, s: 376, 460, 480

Hafız Ebû Dâvûd Suleymân b. el-Eş‘as b. İshâk es-Sicistânî el-Ezdî, (ö. 275/889), “Sunen” kitabında c: 4, s: 250

Ebû Yûsuf Ya‘kūb b. Sufyân b. Cuvvân (Cuvân) el-Fesevî, (ö.277/890), “El-Ma’rifetu vet-Tarih” c: 2, s: 678, 807, c: 3, s: 134, kişileri değerlendirirken şöyle yazmış: “Biri Alevidir ve öbürü ise Osmancıdır.”

Ebu’l-Hasen Ahmed b. Yahyâ b. Câbir b. Dâvûd el-Belâzurî, (ö. 279/892-93), “Ensâb’ul-Eşrâf” kitabında c: 2, s: 340, 341, c: 7, s: 10

Ebû Bekr Abdullāh b. Muhammed b. Ubeyd el-Kureşî el-Bağdâdî bin Ebi ed-Dunyâ, (ö. 281/894) “Kitâbü’l-Muḥtadarîn” kitabında s: 194

Ebû Bişr Muhammed b. Ahmed b. Hammâd el-Verrâk ed-Dûlâbî, (ö. 310/923), “el-Künâ ve’l-esmâʾ” kitabında c: 1, s: 328, 435, c: 2, s: 656, 812, 823, 837, 854

Ebû Saîd Abdurrahmân b. Ahmed b. Yûnus b. Abdila‘lâ es-Sadefî el-Mısrî (ö. 347/958) “Târih” kitabında c: 1, s: 214
Ebu’l-Ferec Alî b. el-Huseyn b. Muhammed b. Ahmed el-Kureşî el-İsfahânî (ö. 356/967) “Meḳātilü’ṭ-Ṭâlibiyyîn” kitabında s: 426

Hafız Ebû Ahmed Abdullāh b. Adî (‘Adey) b. Abdillâh el-Curcânî (ö. 365/976), “El-Kâmil” kitabında c: 7, s: 474

Ebû Bekr Muhammed b. el-Hasen b. Abdillâh b. Mezhic ez-Zübeydî (ö. 379/989) “Ṭabaḳātü’n-naḥviyyîn ve’l-luġaviyyîn” kitabında s: 21

Ebü’l-Hasen Alî b. Halef b. Abdilmelik b. Battâl el-Bekrî el-Kurtubî (ö. 449/1057) “Şerḥu’l-Câmiʿi’ṣ-ṣahîḥ” kitabında c: 5, s: 240

Ebu Muhammed Ali bin Hazm el-Endelusi, (ö. 456/1064) “Cemheretü ensâbi’l-ʿArab” kitabında c: 1, s: 394

Ebû Bekr Ahmed b. Alî b. Sâbit el-Hatib el-Bağdâdî (ö. 463/1071) “Tarihu Bağdâd” kitabında c: 11, s: 455

Ebu’l-Kāsım Mahmûd b. Ömer b. Muhammed el-Hârizmî ez-Zemahşerî (ö. 538/1144) “Rebîʿu’l-ebrâr ve nuṣûṣü’l-aḫbâr” kitabında c: 5, s: 155

Ebû Sa‘d Abdulkerîm b. Muhammed b. Mansûr es-Sem‘ânî (ö. 562/1166), “El-Ensâb” kitabında c: 10, s: 264

Hafız Ebu’l-Kāsım Alî b. el-Hasen b. Hibetillâh b. Abdillâh b. Huseyn ed-Dımaşkī eş-Şâfiî (ö. 571/1176) “Tarih medinet Dimaşk” kitabında c: 23, s: 186 c: 25, s: 184, c: 36, s: 95, 97 c: 72, s: 108

Ebu’l-Hasen İzzuddîn Alî b. Muhammed b. Muhammed eş-Şeybânî el-Cezerî (ö. 630/1233), “Usud’ul-Ğâbe” kitabında c: 2, s: 501

Ebû Hâmid İzzuddîn Abdulhamîd b. Hibetillâh b. Muhammed el-Medâinî bin Ebil-Hadid el-Mu’tezili (ö. 656/1258), “Şerh Nehcul-Belağa” kitabında c: 11, s: 13, 69, c: 17, s: 133

Ebu’l-Haccâc Cemâluddîn Yûsuf b. Abdirrahmân b. Yûsuf el-Mizzî (ö. 742/1341), “Tehziyb’ul-Kemâl” kitabında c: 5, s: 9, 339, c: 9, s: 338, c: 11, s: 200

Ebû Abdillâh Şemsuddîn Muhammed b. Ahmed b. Osmân ez-Zehebî et-Turkmânî el-Fârikī ed-Dımaşkī (ö. 748/1348) “Siyeru A’lâm el-Nubalâ” kitabında c: 4, s: 168

Ebu’l-Fazl Şihâbuddîn Ahmed b. Alî b. Muhammed el-Askalânî (ö. 852/1449) “El-İsâba” kitabında c: 1, s: 353, c: 2, s: 523, c: 3, s: 455

Bu konuda aynı şekilde bilgi veren Şia/Alevi kaynaklar:

Ebu İshak İbrahim b. Muhammed b. Sa’id bin Hilâl el-Kufi es-Sekafi (ö. 285 hicri) “El-Ğârât” kitabında c: 2, s: 673

Ebu Hasan Ali b. İbrahim el-Kummi (ö. 307 hicri) “Tefsir” kitabında c: 2, s: 402

Ebû Abdillâh Muhammed b. Muhammed b. en-Nu‘mân el-Hârisî el-Ukberî (ö. 413/1022) “El-Amâli” kitabında s: 225

Ebû Alî Emînüddîn (Emînü’l-İslâm) el-Fazl b. el-Hasen b. el-Fazl et-Tabersî (ö. 548/1154) “İʿlâmü’l-verâ bi-aʿlâmi’l-hüdâ” kitabında c: 2, s: 141

Kutubuddin Said b. Abdullah er-Ravândi (ö. 573 hicri) “El-Harâic vel-Cerâih” kitabında c: 2, s: 682

İbn Hamza İmaduddin Ebu Cafar Muhammed b. Ali et-Tusi (ö. 580 hicri) “Es-Sâkib fil-Menâkib” kitabında s: 577

Ali b. İsa el-İrbili (ö. 693 hicri) “Keşfi’l-Ğumme fi ma’rifeti el-Eimme” kitabında c: 3, s: 229

Seyyid Hâşim b. Suleymân el-Bahrâni (ö. 1107/1696) “Medinet’ul-Me’âciz” kitabında c: 7, s: 568, 633

Muhammed Bâkır b. Muhammed Takī b. Maksûd Alî el-Meclisî (ö. 1110/1698-99 [?]) “Bihar’ul-Envâr” kitabında c: 22, s: 115, c: 31, s: 101, c: 50, s: 254, 312

Aynı veya başka Sünni kaynakları, Alevi ismini, imam-ı Ali efendimizin soyundan olanlara verildiğini aktarmışlardır. Örneğin, imam-ı Ali’den sonra gelen oğulları imam-ı Hasan ve imam-ı Hüseyin’in evladının soyuna “Alevi” lakabı verilmiştir. İmam-ı Muhammed el-Bakır el-Alevi, imam-ı Cafer es-Sadık el-Alevi olarak anılmışlardır. Ehl-i Beytin on iki imamlarının bütün soyundan olanlara “el-Alevi” lakabı verilmiştir. Bu konuda bilgi veren Sünni kaynaklardan bazıları:
Hafız Ebû Ca‘fer Muhammed b. Cerîr b. Yezîd el-Âmulî et-Taberî el-Bağdâdî, (ö. 310/923), “Târih” kitabında c: 9, s: 410, c: 10, s: 84, c: 11, s: 64

Ebû Ömer Muhammed b. Yûsuf b. Ya‘kūb b. Hafs el-Kindî et-Tücîbî (ö. 350/961) “el-Vülât ve’l-ḳuḍât” kitabı s: 84, 153

Ebû Nasr el-Mutahhar b. Tâhir (el-Mutahhar) el-Makdisî (ö. 355/966’dan sonra) “el-Bedʾ ve’t-târîḫ” kitabı c: c: 6, s: 125

Muhammed b. Ahmed el-Ezherî’nin (ö. 370/980) “Tehzib’ul-Luğa” kitabında c: 3, s: 120

Ebû Alî el-Muhassin b. Alî b. Muhammed el-Kādî et-Tenûhî (ö. 384/994) “el-Ferec baʿde’ş-şidde” kitabında c: 1, s: 270, c: 2, s: 284-285, 332, c: 3, s: 287

Ebû Nuaym Ahmed b. Abdillâh b. İshâk el-İsfahânî (ö. 430/1038) “Hilyet’ul-Evliyâ” kitabında c: 9, s: 176 c: 9, s: 206, 215
Ebû Bekr Ahmed b. Huseyn b. Alî el-Beyhakī (ö. 458/1066) “Tarih Beyhak” s: 159, 163, 455

Ebû Bekr Ahmed b. Alî b. Sâbit el-Hatib el-Bağdâdî (ö. 463/1071) “Tarihu Bağdâd” kitabında c: 16, s: 383

Ebû Sa‘d Abdulkerîm b. Muhammed b. Mansûr es-Sem‘ânî (ö. 562/1166), “El-Ensâb” kitabında c: 13 s: 122, 379

Hafız Ebu’l-Kāsım Alî b. el-Hasen b. Hibetillâh b. Abdillâh b. Huseyn ed-Dımaşkī eş-Şâfiî (ö. 571/1176) “Tarih medinet Dimaşk” kitabında c: 43, s: 543, c: 71, s: 79

Ebu’l-Ferec Cemâluddîn Abdurrahmân b. Alî b. Muhammed İbn’ul-Cevzi el-Bağdâdî (ö. 597/1201) “el-Muntaẓam fî târîḫi’l-mülûk ve’l-ümem” kitabında c: 11, s: 348 c: 12, s: 34, 149…

Ebu’l-Hasen İzzuddîn Alî b. Muhammed b. Muhammed eş-Şeybânî el-Cezerî (ö. 630/1233) “El-Kâmil fit-Târih” kitabında c: 6, s: 230, 272, 291…

Ebû Abdillâh Şemsuddîn Muhammed b. Ahmed b. Osmân ez-Zehebî et-Turkmânî el-Fârikī ed-Dımaşkī (ö. 748/1348) “Siyeru A’lâm el-Nubalâ” kitabında c: 10, s: 285, c: 12, s: 375… “Tezkiret’ul-Huffâz” kitabında c: 3, s: 122, 222; c: 4, s: 8

Ebu’l-Fidâ’ İmâduddîn İsmâîl b. Şihâbiddîn Ömer b. Kesîr b. Dav’ b. Kesîr el-Kaysî el-Kureşî el-Busrâvî ed-Dımaşkī eş-Şâfiî (ö. 774/1373), “El-Bidâyetu ven-Nihâye” kitabında c: 14, s: 524, c: 15, s: 83, 267…
Ebu’l-Fazl Celâluddîn Abdurrahmân b. Ebî Bekr b. Muhammed el-Hudayrî es-Suyûtî eş-Şâfiî (ö. 911/1505) “Târîḫu’l-ḫulefâʾ” kitabında s: 10, 282

Bu konuyla ilgili bilgileri, çok sayıda Şii/Alevi kaynakları da aktarmışlardır.

Sosyal Medyada Paylaş
YAZARIN SON YAZILARI
Kuran ve Hadis - 21 Aralık 2020
Alevi - 12 Aralık 2020
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ