ALEVİ PORTAL

Alevilik Yazımı

Dr. Bülent KELEŞ

Hakkında konuşulması ve yazılması en kolay konuların başında Alevilik geliyor sanki. Zira herhangi bir kontrol edeni olmadığı gibi, her ne kadar alakasız yorum yaparsan yap, “sen ne yazıyor, neler söylüyorsun” diye soranı bulunmamaktadır.
Kelime lügatin geniş ve kalem oynatma kabiliyetin güçlüyse, istediğin ya da sana sipariş verilen Alevilik yazımını ve söylemini rahatlıkla ileri sürebiliyorsun.

Birileri senden İslam’dan bağımsız bir Alevilik tarifi yapmanı mı istiyor? Anında “hay hay” deyip, İslam’ın Şii ve Sünni yorumlarını esas alarak ve Aleviliğin de onlardan farklı yanlarına vurgu yaparak, rahatlıkla Aleviliği 14 bin yıl öncesinin inancı haline dönüştürebiliyorsun. Hatta kelime oyunları yapıp, “alev”den, olmadı “Luvi”den, yetmezse Mecusi’den, az gelirse Zerdüşt’ten, ufak eklemeler yaparak Alevilik üretebiliyorsun.

Birileri senden “İslam’ın Özü” bir Alevilik mi istiyor? O da kolay. Kur’an’da “aliyy-ül’azim” le biten ayetlerin İmam Ali’ye işaret ettiğini vurgulayıp, Ehl-i Beyt muhabbetiyle harmanlayarak ve kendisinden gayrını “Yezit’ olarak tarif eden bir Alevilik inşaa edebiliyorsun.

Birileri senden “Solcu Alevilik” mi istiyor? Bu durumda Pir Sultan Abdal hemencecik yardımına yetişiyor ve onun deyişlerinde zaten devrimci karakter bulunduğunu ifade ederek, Alevilerin öteden beri sosyalist olduklarını dillendirebiliyorsun.

“Kürtçü” ya da “Türkçü” Alevilik mi sipariş edildi? Alevilerin anavatanı “Dersim” diyerek ve konuşulan dilin Kürtçe olduğuna vurgu yaparak, Alevilerin tamamını Kürt yapabilirsin. Türkçülük daha kolay. Dağ, Taş, Ağaç kültüne vurgu yaparak, Şamanizm salvosu savurarak bütün Alevilerin Türk olduğunu kanıtlayabilirsin.
Sünni Alevilik mi istediniz? Alevilerin tamamı Sünni’ydi zaten dersiniz ve onları dinden uzaklaştıranların Rafizi, Kızılbaş Safeviler olduğunu söylersiniz ve üstüne de Dört Kapı’nın ilki olan “Şeriat Kapısı” sosu eklersiniz, Alevilerin tamamı Sünni olur ve siz de rahat edersiniz. Camiye çevrilen Alevi dergahlarının resimlerini de delil olarak sunarsanız, size itiraz edecek kimse de bulunmaz.

Alevilerin Ateistliği mi dediniz? Tabi canım o da olur. Değil mi ki, “Daha Allah ile cihan yok iken …” diye deyiş söylemişler, demek ki onlar da Tanrının varlığına inanmıyorlar zaten dersiniz ve herkesi bu söyleminizle ikna edersiniz olur biter.
Yukarıda bir kısmını sıraladığım tanımlamaları daha da çoğaltmak mümkün. Zira bazı durumlarda Aleviliğe don biçmek için Alevi kökenli olmak yeterli bir sebep olmaktadır. Alevi kökeninizin yanına bir de Alevi kurumlarında görev almış unvanı eklerseniz, size itiraz edeni Alevilikten ihraç dahi edebilirsiniz.

İyi de Alevilik yazımı nasıl olmalı ya da Alevilik yazılmalı mı? sorusu zihinlerde şekillenebilir. Bence Alevilik yazılmalı, zira yazılmadan Aleviliğin geleceğe aktarımı mümkün gözükmemektedir. Ancak yazımın nasıl olması gerektiği karmaşık bir sorudur. Bu sorunun en büyük muhatabı, Aleviliğin günümüze ulaşmasında başat rol üstlenen Alevi dedeleri ve dolayısıyla ocaklardır. Her ocak kendi süreğini, kurmuş olduğu ortak komisyonla kaleme alır ve taliplerine ulaştırırsa, en azından o ocak taliplerine yönelik alakasız Alevilik yorumlarının önüne geçilmiş olacaktır. Bu devirde hangi talip bağlı olduğu ocak ve ocak dedesini biliyor ki? diye haklı bir soru da akla gelebilir. Yolu sürdürmek isteyen dedeler, çok değil bir haftalık bir uğraş dahilinde iki kuşak öncesine rahatlıkla ulaşacak ve kiliselerdekine benzer bir “Cemaat Kütüğü” oluşturabilecektir. (Facebook ve Instagram gibi sosyal medya hesaplarında gündelik hayatını aşikar eden Alevilerin, dedelerin bu tarz bir eylemine karşı çıkması muhtemel olsa da, iyi bir ikna çalışmasıyla arzulanan hedefe ulaşılacağını düşünüyorum.) Bu durum Alevileri yeniden homojenleştirecek ve aykırı Alevilik yorumlarının önüne geçecektir.

Peki senin bir Alevilik yazımın yok mu? şeklinde soracak olursanız, cevabım; ben sipariş almıyorum efendim. Gördüğümü, bana anlatılanı ve anladığımı yazıyorum. Alevilik günümüz itibariyle Sünnilik, Şiilik, İbadilik, Ahmediler vb İslami mezhep ve gruplar gibi İslami yapıda bir inançtır. Sünniliğe, Şiiliğe ya da diğer İslami inanç gruplarına benzemiyor diye Aleviliği İslam’dan ayrı görmek, beş parmağı birbirine benzemeyen bir kimsenin, baş parmak haricindeki parmaklarının başkasının eline ait olduğunu ileri sürmesine benzer. Oysa tüm parmaklarda dolaşan kan aynı kandır. İşte o kanın adı İslam’dır.

Aşk ile
Bülent Keleş
12.11.2023

Sosyal Medyada Paylaş
YAZARIN SON YAZILARI
Alevilik Yazımı - 13 Kasım 2023
Mum söndü mü? - 5 Ekim 2023
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ