ALEVİ PORTAL

ARNAVUTLUK BEKTAŞİ DEVLETİ

Doğan BERMEK

Arnavutluk Başbakanı EDİ RAMA Birleşmiş Milletler ’de Arnavutluk Dünya Bektaşi Merkezini Vatikan benzeri bir devlete çevirmek istediklerini açıkladı. Birkaç gündür Türkiye ‘de de epeyi konuşuluyor bu girişim.

Türkiye ‘den bu girişimi eleştirenler, Bektaşiliğin merkezi Türkiye, Balkanlar ile Türkiye’deki Bektaşilerin arasını açmak istiyorlar, emperyalist bir proje gibi tezlerle bu girişime karşı çıkmakta.

Bektaşi tarikatı içerisindeki gerilimleri bizler de biliyor ve izlemeye çalışıyoruz. Böyle bir girişim yüzyıllara dayanan bazı yorum farklılıklarını daha da derinleştirebilir. Ancak böyle bir girişimin Aleviliği ya da Bektaşiliği parçalama girişimi olduğuna inanabilmek pek de mümkün değil. Balkanlar 30 yıldır Türkiye ve Batı Avrupa’daki Alevi Bektaşilerin ziyaretlerine, ortak eylem ve etkinliklerine açık, bu süreçte aradaki gerilimleri tartışmak, konuşmak ve mümkünse çözmek için kimler kaç adım attı bilmiyorum ama pek de aktif bir faaliyet gördüğümüzü, duyduğumuzu hatırlamıyorum. Kaldı ki Türkiye ‘de Alevilik ve doğal olarak Bektaşilik zaten inanç olarak tanınmıyor, bunun en son örneklerini 2022 yılında torba yasa görüşmelerinde bolca izledik.

Türkiye ‘de 1984 ‘ten buyana Alevi – Bektaşi çocukları ZORUNLU DİN DERSİ baskısı altında Sünni – Vahabî eğitim almakta, bu eğitim 2024 yılında YÜZYIL MAARİF MODELİ ile daha da arttırıldı ve din dersi saatleri seçmeli ders ilavesi ile iki katına çıktı. ÇEDES protokolü yapıldı ve DEĞERLER KULÜPLERİ açıldı. Bu kulüplere DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI personeli de katılıyorlar. Kısaca ülkemizde eğitime ülkede Alevi, Bektaşi kalmasın diye uğraşan Millî Eğitim Bakanlığı ve DİYANET İŞLERİ ortaklığı hâkim.

Binlerce İmam – Hatip okulu var, bir adet bile Dede-Zakir okulumuz da yok.  Cem evlerimize bir elektrik parası desteği sağlayana dek bihal olduk, hala da tartışmalı bir zemindeyiz. CEMEVİ İbadethane değil ama ibadethane imiş gibi desteklerden yararlandırılacak ama Kültürel bir faaliyet olacak bunlar, çünkü ilgili başkanlık Kültür Bakanlığı bünyesinde kuruldu.

Biz zaten kendi günlük yaşamımızda Aleviliği yok etmek için gereken her şeyin yapıldığı bir ortamda yaşıyoruz. Alevi hakları falan dediğimizde yetkililer bize; siz çok parçalısınız diyorlar.

Kısaca dostlar ülkemizde 15-20 milyon Alevinin yaşamasını günden güne zorlaştıran ve onlara Kur’an okumayı öğretmeye kararlı olduğunu yetkililer ağzından beyan eden bir ülkede, Arnavutluk’taki Bektaşilerin bizlerden daha fazla medeni hak almasını mı kıskanıyoruz. Hükümetimiz Balkanlar ‘da Selefi kuruluşlara destek verirken, Alevi toplulukları Sünnîleştirme çabalarına katkı verirken, Arnavutluk’taki Bektaşilerin özerkliği Anadolu’daki Alevileri nasıl daha da parçalayacak, anlamak pek zor.

Yemeyenin malını yerler, iş bilenin kılıç kuşananın gibi atasözleri boşuna söylenmiş sözler değil. Yine öyle bir durumla karşı karşıyayız, konu bu kadar sığ ve üstenci bir bakışla tartışılamayacak kadar önemli bir konu. Sn. Prof. ILBER Ortaylı’nın siyasi olarak içe dönük bir adım olduğu yorumuna tam da katılamıyorum. Mutlaka dış yansımaları olacaktır, ama bir ülkenin kendi vatandaşlarına sağladığı hakları böylesine eleştirmek hakkımız var mıdır bilemiyorum.

Rum Ortodoks patrikhanesi konusunda Moskova ve Fener arasındaki kol güreşine benzer bir olay da mümkün değil, çünkü Türkiye veya bir başka ülkede yasal bir BEKTAŞİ örgütlenmesi de yok.

Galiba bu konu bizlere “komşunun tavuğu, komşuya kaz görünür” atasözünü bir daha hatırlatacak.

Sosyal Medyada Paylaş
YAZARIN SON YAZILARI
Cemevleri - 15 Eylül 2024
NELER OLUYOR TÜRKİYE? - 4 Ağustos 2024
Muharrem 2024 - 25 Temmuz 2024
2024 nasıl geldi? - 23 Ocak 2024
Okullarda Din Eğitimi - 21 Aralık 2023
AIHM KARARLARI – III - 14 Temmuz 2023
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ