ALEVİ PORTAL

Aşık Mahzuni Şerif Unutulmadı

Asrımızın Pir Sultanı olarak tanımlanan Halk Ozanı Aşık Mahzuni Şerif, Hakka yürüyüşünün 19. yılında unutulmadı. Yıldönümü nedeniyle birçok Alevi Kurum, kişi ve sanatçılardan çok yoğun sosyal medya paylaşımı yapılmaya başlandı.

Aşık Mahzuni Şerif bundan 19 yıl önce geçirdiği rahatsızlık nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmişti.

Mahzuni Şerif 1939 yılında Kahraman Maraş’a başlı Berçenek Köyünde dünyaya geldi.  Berçenek’de henüz okul yokken, Elbistan’ın Alembey Köyü’nde, Lütfü Efendi Medresesinde Kur’an eğitimi aldı, Eski Türkçe okudu ve yazdı.

1957 yılında Mersin Astsubay Okulu’na giden Mahzuni Şerif 17 yaşındayken babasının zoruyla dayısının kızı Emine ile evlenir. Bu evlilikten bir kızı olsa da Mahzuni bu evliliği bir mektupla bitirmiştir.

1960 yılında Ankara Ordu Donatım Teknik Okulu’ nu başarıyla bitirir. Başarısının gereği Kuleli Askeri Lisesi’ni aynı yıllarda hak etmesine karşılık, toplumculuğa ve halk edebiyatına gönül verdiği ve Alevi olduğu için ordudan ihraç edildi.

Mahsuni Şerif Özel Yaşamı

Mahzuni Şerif, ilk evliliğini dayısının kızı Emine adlı bir kadın ile imam nikahı olarak gerçekleştirdi ve bu evlilikten Züleyha adından bir kızı oldu. Mahzuni Şerif , eşinden mektup yoluyla boşanmıştır. İkinci evliliğini İtalyan asıllı Sovina (Suna) ile yapmıştır ve bu evlilikten Ferhat, Şirin ve Emrah adlarında üç çocuğu olmuştur. Suna’nın evi terk etmesinden sonra ozan üçüncü evliliğini Gaziantep’te bir ilkokul öğretmeni olan Fatma isimli bir kadın ile yapmıştır ve bu evlilikten Derya, Ali, Şeyda ve Yetiş adlarında dört çocuğu olmuştur.

Çok sayıda deyiş yazdı. Halkı için mücadele etti. Özel yaşamında çok zorluklara göğüs gerdi. Sonuçta bir derya misali üretti, paylaştı.

Mahsuni Şerif Hayata Göz Yumuyor

2001 yılının hemen başlarında hastalanarak, kalp ve solunum yetmezliği nedeniyle yoğun bakım ünitesine alındı. Mayıs ayında iyileşerek taburcu edildi. Ancak tekrar hastalanarak Almanya da köln’de  Mahzuni Şerif 17 Mayıs 2002 tarihinde  vefat etti. Vefat ettiğinde, Devlet Güvenlik Mahkemesinde’ki davası henüz sonuçlanmamıştı. Mezarı Hacı Bektaş Veli Külliyesi’nin yakınındaki Çilehane adı verilen yerdedir.

Mahzuni Şerif yaşamı boyunca 3 bin civarında eser besteledi. Konusu Aşk, ayrılık, sevda, devrimci mücadele, Alevi inancı ve daha başka konularda da deyişler yazdı okudu. Ülkenin hemen yerinde büyük kalabalıklara karşı konserler verdi. O halkını, halkı da onu çok sevdi. Ne var ki zaman zaman yazdıklarından dolayı soruşturmalar geçirdi, tutuklandı, yargılandı 7 yıl dahapis yattı.

Türk halk müziği sanatçılarının kaynak bulmak, icra etek için önemli bir başvuru kaynağı, söz ve beste ustası olan Aşık Mahzuni birçok müzük otoritesi açısından günümüzün çağdaş Karacaoğlan’ı, kimileri de asrın pir sultanı olarak adlandırılar . Çok sayıda beste yapmıştır. Halkın dilinden düşmeyen bazı besteleri de olmakla birlikte hiç eskimeyen deyişleri de mevcuttur. Dom Dom Kurşunu  Yuh Yuh, Fadimem, Gül yüzlüm, Ciğerparem ve Ekmek kölesi gibi eserleriyle halkın hemen her kesiminin bildiği söylediği türküler oldu. Dünyaca  tanınan Aşık Mahzuni’nin türkülerini İbrahim Tatlıses’ten Mahsun Kırmızıgül’e Selda Bağcan’dan Ahmet Kaya’ya ve Edip Akbayram’a kadar birçok türkücü ile bazı pop müzik sanatçıları da defalarca okudular. Halk şiirine gönül veren ve konuşma dilini şiirleştiren Aşık Mahzuni’nin 500’e yakın plağı, 45 kasedi ve kendisinin yayınlamış olduğu 9 adet de kitabının bulunduğu edinilen bilgilerimiz arasındadır.

Sosyal Medyada Paylaş
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ