Alevi Gençliğinin Toplumsal Duyarlılığı
Genel olarak tüm Alevi toplumu özel olarak da Alevi gençliği üslupta ve davranışta ne kadar Alevice hareket ediyor?
Alevilik değerlerini ne kadar biliyor, Alevilik inancını ne kadar yaşıyor ve Alevilik doğrularını ne kadar sahiplenip koruyor?
Elbette ki her toplumun algısı, şartları farklıdır.
Buna rağmen, kıyaslama yapmak için değil, fakat durumumuzun anlaşılması için söylersek; diğer toplumların, örneğin Katolik, Sünni, Budist gençliğinin inançlarına ve değerlerine bağlılığı ile Alevi gençliğin bağlılığı karşılaştırıldığında nasıl bir sonuç ortaya çıkıyor?
Ve bu ortaya çıkan sonuçtan Alevi gençliği memnun mu?
Ben bu sonuçtan memnun olmayan kişilerden birisiyim.
Dediğimiz gibi her toplumun şartları ve algısı farklı olmakla beraber genel olarak tüm Alevi toplumu özel olarak da Alevi gençliği inancını yaşama ve sahiplenmede, toplumunu güvence altına alma ve korumada istenilen ölçülerde bir yaklaşımın sahibi değildir.
Günümüzde bile halen baskılarla karşı karşıyaysak, can ve mal güvenliği noktasında kaygılarımız ve sıkıntılarımız varsa, burada durup defalarca düşünmemiz gerekiyor.
Neden hala biz Aleviler bunlarla karşı karşıyayız?
Neden hala inancımıza ve değerlerimize yönelik ötekileştirici bir davranış derinleşerek devam ediyor?
Neden hala can güvenliğimiz garanti altında değil?
Bütün bunlar devam ediyorsa, bütün toplum olarak ama en çokta Alevi gençliği olarak kendimizi sorgulamamız gerekiyor.
İnsan değerleri ve toplumuyla vardır.
Değerlerini yitiren, toplumsal gerçekliği çözülen bireylerin mutlu ve özgür bir yaşam sürmeleri düşünülemez.
Bu halimizle geleceğimizi olması gerektiği gibi yani anlam ve mutluluk dolu, özgür ve güzel bir şekilde yaşamamız oldukça zordur.
Öyleyse ne yapılması gerekiyor?
Yapılması gerekenler; inancına ve değerlerine sahip çıkıp toplumunun bu günü ve yarınlarını baskısız yaşaması için söylem ve eylem birliği içinde olmaktır.
Bu yaşamsal önemdedir.
Çok kişi bunun ayırdın da ve farkında olmasa da mutlu ve huzurlu yarınlar için, baskısız ve korkusuz bir gelecek için değerlerimizi korumalı, toplumumuza yönelik ayrımcılığın ve baskıların ayırdın da olup buna karşı örgütlenip çözümler geliştirmeliyiz.
Alevi toplumunun bütün olarak ama en çokta gençliğinin bu bilinçte olması ve buna göre bir arayışın, oluşumun, kurumsallaşmanın, bilinçlenmenin ve bunlara bağlı olarak hizmetin sahibi olması gerekmektedir.
Neden bir Alevi genci inancını yaşayıp, değerlerini savunup, doğrularına sahip çıkmasın ki?
Neden Alevi gençliği diğer tüm inanç toplulukları gibi Aleviliğin bütün insanlığa ulaşması noktasında bir hizmetin sahibi olmasın ki?
Alevilik inancı; Hak inancı ve hakikat yoludur.
Alevilik inancı varoluşa en anlamlı cevaptır.
Alevilik; yaşamı anlama, ötelerin ötesini kavrama, an’a ve ve zamanın ötesine en doğru cevabın adıdır.
Böylesi bir inanca mensup olup olan birisi bu inancın içeriğini öğrenmek, ibadet ve ritüellerini yerine getirmek ile kendi yaşamına renk ve mana katmış olur.
Ufku genişler, bilinci keskinleşir, hedefleri netleşir.
Böyle olduğu için değil mi, yani Alevilik Hak inancı ve hakikat yolu olduğu için değil midir ki şeytanın yer yüzündeki yansıması olan yezit ve onunla aynı zihniyette olanlar her tür yol ve yöntemle bunu bastırmaya ve yok etmeye çalışıyorlar?
Evet, Alevilik Hak inancı ve hakikat yolu olduğu için şeytanın yolunda gidenler Aleviliği yer yüzünden yok etmek istiyor ve bunun için her tür gayri insani davranışı sergiliyorlar.
O halde bizlerde böylesi bir güzelliğin ve ayrıcalığın farkında olup ona göre bir yaklaşım göstermeliyiz.
Eğer az çok bu bilinç ile yaşamımızı ele alırsak ve buna uygun bir davranışın sahibi olabilirsek hiç bir şeytani güç Alevileri, dolayısıyla Hak inancı olan Aleviliği yer yüzünden silemez.
O halde varoluşa en anlamlı cevap olan Aleviliği yaşamada hiç bir güç bizleri alıkoymasın ve Hak inancının tüm insanlıkla buluşmasında hiç bir engel bizler için gerekçe olmasın.
Bilmezliyiz Hak bizimledir.
Remzi Kaptan