Ramazan Ayında Hz. ALİ’nin Şehadeti

Siyasette koltuğu, iktidarı, serveti, malı, mülkü kendine put edinenler, haksızlık ve hukuksuzluk peşinde koşanlar, yoksulu, yetimi ve öksüzü gözetmeyenler, 661 yılında, 19 Ramazan sabahı evinden çıkarken, Hz. ALİ’ye zehirli bir kılıç ile saldırdılar.

Bugün; Hak ve hakikatin tüm yönleriyle ortaya çıkması, bilinmesi, insanı, doğayı ve diğer tüm canlıları esas alan, sevgi ve hoşgörü eksenli bir yaşamın dünyaya hâkim olması için yaşamı boyunca çaba harcayan Hz. ALİ’ye saldırdılar.

Yaşamı boyunca kötülerin ve kötülüklerin karşısında geri adım atmadan kararlılıkla mücadele eden ve bu nedenle de Haydar-ı Kerrar ünvanı verilen Hz. ALİ’ye saldırdılar.

Kin, ayrımcılık, ırkçılık ve cinsiyetçilik gözetmeyen, tüm insanlığı bir gören, cümle varlığa şevkat ve merhametle yaklaşan, yoksulu, yetimi, öksüzü koruyan, kollayan, mertliği ve yiğitliği ile öne çıkan ve bu nedenle de Şah-ı Merdan ünvanı verilen Hz. ALİ’ye saldırdılar.

Her zaman halkının yanında, onlarla birlikte, onlar gibi bir yaşam süren, geceleri hiçbir çocuk yatağa aç girmesin diye sırtında gıda taşıyan, halkın razı olduğu, bu nedenle de kendisine Murtaza unvanı verilen Hz. ALİ’ye saldırdılar.

Ramazan ayının 19. günü:
661 yılının Ramazan ayının 19. günü evinden çıkarken Haricilerin yönlendirmesiyle İbn-i Mülcem adında bir hain tarafından saldırıya uğrayarak yaralandı.

Ramazan ayının 20. günü:
Yaralı olarak evine getirilen Hz. ALİ üç gün boyunca en yakınlarını çağırarak onlara çeşitli nasihatlarde bunundu.

Ramazan ayının 21. günü:
ALİ ismiyle dünya yaşamına başlayan o yüce insan, Şah-ı Merdan, Haydar-ı Kerrar, Şir-i Yezdan ve Murtaza gibi isimleri de yüklenerek, bizlere ilmin, gelişmenin, eşitçe paylaşımın ve hakkaniyetin yolunu miras bırakarak Hakk’a yürüdü.

Bugün; siyasette koltuğu, iktidarı, serveti, malı, mülkü kendine put edinenler O’na saldırmaya devam ediyor.

Bugün; O’nun bıraktığı toprak olma, hak ve adalet düşüncesinden rahatsız olanlar O’nun mirasına saldırılmaya devam ediyor.

Bugün, kendi kişisel çıkarlarını düşünenler, O’nun razılık ve rızalık toplumu mücadelesinin yolunu sürenlere ve sürdürenlere saldırmaya devam ediyor.

Hz. ALİ’nin şehadetinden sonra yezit ve yezit zihniyetinden olanlar gövde gösterisi ve aylarca eğlence yapmışlardı O tarihten bugüne kadar değişen bir şey yoktur. O kötü Vehabi zihniyeti aynı zihniyettir.

Bilinmelidir ki; 661 yılında öldürüldü sanılan Hz. Ali, ölümsüzlük dersi vererek aramızdan çekilmiş, ancak manevi ömrünü içimizde yaşamaya devam etmektedir ve kalbimizde devam edecektir. Bizler Hz. ALİ’ye kurban oluruz.

Alevi Portal