Değerli dostlar,

Son günlerde yakın çevrecimizde olanlar bana hep KERBELÂ vakasını düşündürüyor. Hepimizin bildiği gibi YEZİD ’e biat vermeyen İmam Hüseyin ‘e özellikle Yemen ve Kûfe ‘den pek çok çağrılar gelir. İmam Hüseyin Kûfe ‘den gelen çağrıları ciddiye alır, ya daha samimi bulur,  ya da Yemen daha uzak olduğu için tanıdık topraklarda kalmayı tercih eder. Hicrî 60 yılı Kurban Bayramından üç gün önce ailesi ve sevenleri ile Kûfe ‘ye doğru yola çıkar.

Bu çok uzun ve çileli yolculuğun gün be gün hikayesini ADO internet sitesinin alttaki sayfasından izleyebilirsiniz.

https://aleviocagi.org/Content/Upload/Media/Uploads/KERBELA%20_2025.pdf

23 gün sürecek bu uzun, kasvetli ve hüzünlü yolculuğun 6. veya 7 gününde kafile o günlerin çok ünlü gözleri görmeyen büyük Arap şairi FERAZDAK ile karşılaşır. Ferazdak daha 16 yaşında iken Hz. Ali ‘nin huzuruna çıkıp şiirler okumuş önemli bir şairdir.

İmam Hüseyin FERAZDAK ‘a Kûfe ‘den haberler sorar. Şair FERAZDAK hiç uzatmadan şöyle bir cevap verir:

«Ey İmam, KÛFE ’lilerin gönlü seninle beraber olsa da, kılıçları YEZİD ’in emrindedir.»

Sonrasında olanları ise İslam dünyası yüzyıllardır lânetle anmakta ve anmaya da devam ediyor. İmam Hüseyin yoluna devam eder. 23 Zilhicce günü yani 15 gün daha yol yürüdükten sonra önceden Kûfe ‘ye yolladığı Müslim bin Akyl ile Hani bin Urwa ‘nın şehit edildiğini öğrenir, o gün kafilesindekilere buradan kafileden ayrılabilirsiniz diye helallik verir. Orada en ünlü hutbelerinden birisini verir.

“Ey cemaat, Peygamber derdi ki: ‘Bir insan Allah’a ve Peygamber’e karşı haddini aşan, halkına zulmeden zalim bir hükümdar görür, ancak durumu değiştirmek için söz veya eylemle hiçbir şey yapmazsa, Allah ona hak ettiği gibi davranacaktır.”

Dört gün sonra da KERBELÂ ‘da durdurulur, on gün kuşatma altında geçer ve ardından 10 Muharremde olan olur. Kafilede sağ kalan tek erkek hasta genç İmam Zeynel Abidin ‘dir. KERBELÂ ‘da kafileyi durduran birliğin komutanı Hürr ise yapılanlara dayanamayarak Yezid ordusu ile İmam Hüseyin safında savaşmış ve şehit olmuştur.

Bu günlerde sık sık FERAZDAK ‘ı ve Hürr ‘ü hatırlıyorum. Uyarı görevlerini yerine getiren dostlar bana Ferazdak ‘ı, ülkedeki kaosun aşılması için toplumun isteklerine omuz veren yiğit insanlar bana Hürr ‘ü hatırlatıyor. Aramızdaki çağdaş Kûfe ‘lilere gelince ne diyeceğimi bilemiyorum. Hadi o günkü Kûfe ‘liler YEZİD ‘den korktular diyelim, bizim Kûfe ‘lilerin neden korktuğunu ise anlayamıyorum. Korkunun yerini hırslar, bencillikler ve beklentiler almış sanki günümüzde. “Benliğe lânet!” derdi büyüklerimiz, ben de uygun bulmazdım lânet etmeyi, ama demek ki insan her yaşta ders alıyormuş.

Aradan geçen 1345 miladî,1386 hicrî yıla rağmen aramızdaki Kûfe ‘liler, o zamanın Kûfe ‘lileri gibi davranmaya devam ediyorlar. “Tevellâ ve Teberrâ“ zamanıdır. Doğru yolda olanlardan yana olacağız, yanılanlardan, yoldan sapmış olanlardan uzak duracağız.

Hakk, benliklerinin üstesinden gelemeyen çağdaş Kûfe ‘lileri ıslah etsin!

Muharrem oruçlarınız kabul olsun, Kerbelâ şehitlerine rahmet,  herkesten ulu olduğuna inandığımız yolda doğru yürüyemeyenlere lânet olsun.

Doğan Bermek
29 Haziran 2025