Yaşamın diyalektiği gereği, iki yüzlüler, riyakarlar, Lât (Makam, mevki), Uzza (güç) ve Menat (para)  tapıcıları kendi kazdıkları çukurlara gömülmek zorundadır.

Aslanın Ceylanı yemediği, karıncaların fillere ezilmediği, kuzuların kurtlardan kaçmadığı günler, elbet bir gün gelmeye mahkumdur.

Bunun aksi için direnenler, direnmeye devam edenler bilmelidir ki; insanlık, özünü unutmayacak, Güneşin doğuşuyla karanlığın yok olmak zorunda kaldığı gibi, manevi güneşler doğdukça aydınlık, karanlığı yenecektir.

Son yıllarda iyice yayılmaya çalışılan; ”Alevi” ismini tutup (kullanıp) , Alevilerin geldiği kökü, manevi çeşmeyi reddetme modasına kapılanlara bir kaç sözümüz ve sorumuz olacak:

Tertemiz kalpleriyle inançlarına bağlı olan ancak, okuma araştırma şansını yakalayamamış insanlarımızın kafasını, süslü cümleler kullanarak karıştırmak nasıl bir vicdan?

Yüzyıllardır Alevi yol ve erkânını bugünlere taşıyan, çokça emek ve bedel ödeyen, Nesimi’leri, Pir Sultan’ları, Virani’leri, Teslim Abdal’ları, İbreti Baba’ları ve daha adını buraya sığdıramayacağımız nice yol erlerimiz gibi değerleri yok etmek için gözünü kırpmayan, hevesine, kibrine yenik düşenler, sadece ve sadece zavallılardır.

Soru 1: Sizler,

Muhammed Ali’nin nurun görmeğe

On iki İmamların yolun sormağa

Erenlerin divanında durmağa

On iki erkândan rehber isterler

***

Teslim Abdal söyler bu hikâyeti

Nefsini bilmektir gücün gayreti

Yirmi dokuz huruf yedi ayeti

Bilmeye insandan rehber isterler.

diyen Teslim Abdalı RED Mİ EDİYORSUNUZ?

****

Soru 2: Siz

Erenler Şah’tan gelirler

Ali derler Pirimize

İmamların yolundayız

Münkir ermez sırrımıza

***

Pirimiz Kırklar,Yediler

Bu yolu onlar kurdular

Bize de böyle dediler

Kanarsan ikrarımıza

diyen Nesimi’yi RED Mİ EDİYORSUNUZ?

Soru 3: Siz, yüzyıllar önce yaşamış olan ozanlarımızın gerçek olmadığını, onlar adına şiirler yazıldığını öne sürerek, içinde Hakk-Muhammed-Ali- İmam Hasan-Hüseyin-Fatıma Ana geçen deyişlerin ozanlara ait olmadığını öne sürmek gibi mesnetsiz tezler öne sürerken, çağımızda yaşamış, deyişleri açık ve ortada olan,

Uyan İmam Ali bak neler oldu
Senin çadırına Mervanlar doldu

diyen Mahzuni Şerif’i RED Mİ EDİYORSUNUZ?

Soru 4: ‘İncil’e bak, Kuran’a bak
dört kitabın dördü de hak,
hakir görüp de ayırmak
hakikatte yüz karası

diyen Aşık Veysel Baba’yı RED Mİ EDİYORSUNUZ?

Soru 5: İnanç öğretimiz olan, Varlığın Birliği’ni tek cümle ile anlatan ve ‘Ben B’nin altındaki noktayım’ diyerek, aynı zamanda muazzam bir Vahdet /Birlik/Matematik/Fizik/Kâinatın Aynası/Zahir-Batın bilgisine işaret eden Hz. Aliyi,  Zerre Küllün (Bütünün) aynasıdır diyen Hz. Muhammed’i, RED Mİ EDİYORSUNUZ?

Vahdetname adlı deyişiyle, Varlığın Birliği ve devriye öğretisinin Köklerini açıklayan ve rehberimizin kimler olduğunu beyan ederek;

Vahdet alemini bilmeyen insan
İnsan suretinde kaldı bir hayvan
Bizden ayrı değil Hazret-i Suphan
Bunu Kur’an ile ayan eyledik

diyen Harabi Baba’yı RED Mİ EDİYORSUNUZ?

Soru 6: ‘’Kazançlarınızda, mallarınızda, paranızda, yoksulların, yetimlerin, öksüzlerin, yolda kalmışların hakkı vardır’’ diyen bir anlayışı RED Mİ EDİYORSUNUZ?

Soru 7: Arap’ın Arap olmayana üstünlüğü yoktur diyerek ırkçılığı ayaklar altına alan bir anlayışı RED Mİ EDİYORSUNUZ?

Soru 8: ‘’O mallar ve topraklar birkaç zenginin elinde birikmesin’’ diyerek toplumsal gelir eşitsizliğinin önüne set çekmeye çabalayan Hz. Muhammed’in anlayışını, hem de sosyalistiz diyen sizler,  RED Mİ EDİYORSUNUZ?

Tüm bunları reddetme  hakkınız var. Ancak ALEVİ adını kullanarak değil.