Hacı Bektaş Veli Dostluk ve Barış Ödülü sahibi Prof. Dr. İlhan Başgöz hayatını kaybetti

Prof. Dr. İlhan Başgöz Tedavi gördüğü Ankara Üniversitesi İbn-i Sina Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

ABD’de yaşayan ve kanserle mücadele eden Başgöz, tedavisinin Türkiye’de devam etmesini istemiş ve 5 Ocak’ta Türkiye’de getirilmişti.

Prof. Dr. İlhan Başgöz Kimdir
Akademisyen, Profesör, Araştırmacı Yazar, Çevirmen ve Halkbilimci olan Başgöz 1923, Sivas’ın Gemerek ilçesinde dünyaya geldi. Tam adı Mehmet İlhan Başgöz‘dür. Kimi yazılarında M. İlhan Başgöz imzasını da kullanmıştır. Babası ilkokul öğretmeni Hasan Efendi, annesi Cadoğlu Türkmenlerinden Zeycan Hanım’dır. 1928’de millet mekteplerinde okuma yazma öğrendi. On bir yaşına geldiğinde ailesi Sivas’ın merkezine göç etti ve ilk ve ortaöğrenimini burada tamamladı . Yükseköğrenimini A.Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde yapan Başgöz aynı fakültede 1946-1950 yıllar arasında Prof. Pertev Naili Boratav’ın asistanı olarak görev yaptı. 1948’de kurulan Türk Folkloru ve Halk Edebiyatı Kürsüsü’nün düzenlediği araştırmaların içinde bulundu ve bu sırada doktora çalışmasına başladı. “Biyografik Türk Halk Hikâyeleri / Kahramanları, Teşekkülleri, Saz Şairlerinin Eserleri ile Münasebetleri” adlı tez çalışmasıyla doktora çalışmasını bitirdi. Bu arada Folklor ve Halk Edebiyatı Kürsüsü’nün kapatılması üzerine, 1950 yılında Tokat Lisesi’ne edebiyat öğretmeni olarak görve başladı, ancak iki yıl sonra buradan da çıkarıldı. Bu tarihten sonra çeşitli dergilerde çalıştı ve özellikle Halk Edebiyatı üzerine çalışmalarda bulundu.

Aldığı Ödüller
Türkiye’de Dost, Yeni Ufuklar, Türk Dili, Milliyet-Sanat gibi dergilerde yazdı. 1997 yılında Kültür Bakanlığının Üstün Hizmet Ödülü, 2000 yılında Hacı Bektaş Veli Dostluk ve Barış Ödülü ve 2004 yılında ise TÜBA Bilim Ödülü verildi.
Sevgi, saygı ve muhabbetle anıyoruz. Işıklar içinde yatsın.

Prof. Dr. İlhan Başgöz’ün 17-18 Ekim 2009’da Bolu’da düzenlenen ‘Uluslararası Köroğlu Bolu Tarihi ve Kültür Sempozyumu’na da katılmış ve aşağıdaki konuşmayı yapmıştı.*

*Kaynak: Prof. Dr. Ali YAMAN