ALEVİ PORTAL

Alman din bilimci ve Türkolog Ursula Spuler-Stegemann’ı kaybettik

Alman din bilimci ve Türkolog Ursula Spuler-Stegemann’ı kaybettik

22.11.2025 günü aramızdan ayrılan Prof. Ursula Spuler-Stegemann, Alevilerin kendine özgü bir inanç topluluğu olduğunu belgeleyen üç bilirkişi raporunun ilkini yazan Alman din bilimci, Türkolog ve değerli bir akademisyendi. 1939 yılında Mannheim’da doğmuştur. Marburg Üniversitesi’nde dinler tarihi alanında profesör olarak çalışmıştır ve özellikle İslam, Alevilik ve çağdaş dinler hakkındaki çalışmalarıyla tanınır.​ Kendisi büyük amcası olan Türkiye’de de tanınan Berthold Spuler gibi  İslam tarihi, Türkler ve Orta Asya üzerine kapsamlı akademik çalışmalar yapmıştır. Ayrıca Farsça ve Türkçe eğitimi almıştır.

Başlıca eserleri arasında “Die 101 wichtigsten Fragen: Islam” (İslam hakkında en önemli 101 soru) ve “Muslime in Deutschland. Informationen und Klärungen” (Almanya’daki Müslümanlar: Bilgiler ve Açıklamalar) yer alır. Ayrıca, Almanya’daki Aleviliğin ve Alevilerin dinsel-toplumsal statüsünü analiz eden bilimsel raporlarıyla da bilinir.​ Spuler-Stegemann, Almanya’da dinler arası diyalogun ve din eğitiminin gelişimine önemli katkıda bulunmuştur ve özellikle Aleviliğin Almanya’da bağımsız bir inanç olarak tanınmasında bilimsel temel sağlamıştır.

Spuler-Stegemann, din bilimsel kriterlere göre Aleviliğin en çok İslam’la özel bağlantıları olan bağımsız bir senkretik din olarak değerlendirilebileceği sonucuna varmıştır. Bununla birlikte, Alevilerin kendi öz anlayışları ve Türk ve İslam kurumlarının bakış açısı nedeniyle, İslam içinde bağımsız bir grup olarak değerlendirmektedir.

Bu bağlamda, Alevilerin inanç uygulamaları ve teolojileri açısından ortodoks İslam’dan önemli ölçüde farklı olduklarını vurgulamaktadır: Aleviler, İslam’ın sözde “beş şartını” büyük ölçüde reddetmekte veya bunları kendi biçimleriyle değiştirmektedir. Buna örnek olarak Ramazan ayında oruç tutmayı reddetme, Cuma namazını kılmama ve camiye gitmeyi zorunlu görmeme sayılabilir.

Spuler-Stegemann, AABF’nin Anayasa’da tanımlanan bir din topluluğunun şartlarını karşıladığını ve bu nedenle Anayasa’nın 7. maddesinin 3. fıkrası uyarınca din eğitimi izni alma hakkına sahip olduğunu belirtmiştir.

Görüşün önemi:

Bu görüş, Aleviliğin Almanya’da bağımsız bir din topluluğu olarak yasal ve toplumsal olarak tanınmasında belirleyici rol oynamış ve devlet okullarında Alevi din derslerinin verilmeye başlanmasında doğrudan etkili olmuştur.

Ancak, bu bilimsel görüşün bazı Alevi ve İslam grupları tarafından eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirildiği ve Aleviliğin kimliğinin bilimsel ve bilim dışı çevrelerde tartışmalı olmaya devam ettiği de belirtilmelidir.

Görüşten önemli alıntı:

“Din bilimsel kriterlere göre değerlendirildiğinde, Alevilik en çok İslam’la özel bağlantıları olan bağımsız bir senkretik din olarak değerlendirilebilir. Ancak günümüz Alevilerinin çoğu kendilerini Müslüman olarak gördükleri için […] Alevilik, İslam içinde bağımsız bir oluşum olarak tanımlanmalıdır.”

Haberin Almanca versiyonunu okumak için buraya tıklayın.

Haber: Dr. Dursun Tan

 

Sosyal Medyada Paylaş
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ